İşte Bu Doktor İndir

Bebeklerin beyinleri hızla gelişir ve bu süreçte yaşadıkları deneyimler sonucunda, belirli tutumlar geliştirirler. Sağlıklı deneyimler olumlu tutumları beraberinde getirir. Bu nedenle de, uyku hakkındaki verilerin, olumlu bir şekilde bebeklerin beyinlerine kaydedilmesi önemlidir.

 

Her bebeğin bağlanma şekli, yaşam düzeni, ebeveyn yaklaşımı, gelişimi, ihtiyaçları ve mizacı farklıdır. Uyku eğitimi kimi çocukta çok işe yararken, kimi çocuk için travmatik olabilir. Bu nedenle uyku eğitim süreçleri her bebeğin özelinde değerlendirilmelidir.  Aileler, bebeklerini izleyerek, onların ihtiyaç duyduğu sürece onlara uyku desteği vermeli ancak bir yandan da bebek hazır oldukça desteklerini yavaş yavaş azaltarak , bağımsız uyku gelişimine destek olmalıdırlar.

 

Uyku hijyeni, uykunun kalitesini arttıran tutum ve davranışlar olarak tanımlanmaktadır. Günlük rutinler, aktiviteler, beslenme düzeni, ritüeller, alışkanlıklar, çevresel faktörler, uyku zamanı ve süresi uyku hijyenini belirler. İyi uyku hijyeni, uyku sorunlarını önleyebilir ve yönetilebilir hale getirebilir. Uyku hijyeninin bebeklikten itibaren sağlanamaması çocuklarda güvenli uyku ortamının oluşmasını engelleyerek yeterli uyku süresine ulaşılmamasına sebep olur. Bu sebeple, çocukların her yaş dönemine uygun olarak uyku hijyenin olması ve yeterli süre uyumaları sağlanmalıdır.

 

Uyku hijyeni için; 

 

Oda Sıcaklığı: Çocuğun odası, ne sıcak ne de soğuk olmalıdır. Oda sıcaklığı 20-22 derece arasında olmalı ve bu sıcaklık aralıkta tutulmalıdır. 

 

Yatak Seçimi: Yatak sadece uyumak için kullanılmalı, oyun amaçlı kullanılmamalıdır. İlk aylarda anne yanı yatağı hem bebeğin güvende olması,  hem de annenin çocuğa erişebilirliği açısından oldukça sağlıklı bir seçimdir. Bebek büyüdüğünde ise, kendini yaralama olasılığı daha fazla olduğu için sert kenarları olan beşikler yerine, kendisine zarar vermeyecek park yataklar en iyi seçim olacaktır.

 

Günlük Rutinler: Çocuklara günlük rutinler oluşturulması, uykuya dalmalarını kolaylaştırmaktadır. Her çocuğun mizacı farklı olduğu için ailenin rutinleri uygularken çocuğun mizacına uygun davranması gerekmektedir.

Bu rutin içerisinde çocukla birebir vakit geçirmek, oyun oynamak en önemli kısımdır. Çocuk, eğer tüm gününü evde geçiriyorsa, enerjilerini atmalarına olanak tanınarak, egzersizler yapmaları sağlanmalıdır. Rahatlama egzersizleri, nefes egzersizleri ve müziğin uyku kalitesini düzenlediği bilinmektedir. 

Bu rutinler içerisinde, uyku zamanından önce ekran kullanımı gibi uyarıcı aktiviteler kısıtlanmalıdır.  (Çocukların, televizyon, telefon ve tablet kullanma süresi ile uyku bozukluğu arasında ilişki olduğunu göstermiştir.) Bu uyaranların yarattığı stres, uykuya dalmayı zorlaştırmakta ve uyku kalitesini düşürmektedir.

 

Uyku Rutinleri: çocuğun uykuya geçeceğine dair çocuğa ipuçları verir, beraberinde çocuk psikolojik olarak uykuya hazırlanır. Bu rutinlerin öngörülebilir ve sakinleştirici olması, çocukların mental olarak da uykuya hazırlanmasına yardımcı olur.Yine bu rutinlerin, ebeveyn-çocuk çatışmasını azaltarak ailenin huzurunu arttırdığı bilinmektedir. Bu rutinler; diş fırçalamak, pijama giyinmek, günün en mutlu anını sormak ve uykuya hazırlayıcı kitaplar okumak gibi düşünülebilir.

 

Ebeveynin yaklaşımı: Ebeveynin ruh hali, bebeğin uykusu üzerinde etkilidir.Örneğin, bebeğin uykuya dalma anında, ebeveyn gerginse, bunu bir şekilde mutlaka bebeğe aktarıyor. Ebeveynin hareketleri, ses tonu, kaslarının gerginliğini bebek tarafından hissediliyor ya da bu süreçte anne bebeğin sinyallerine odaklanamayabiliyor.

 

Beslenme: Bebekler için tok karnına uyumak da aç karnına uyumak da zordur. Bebeklerin uyku öncesi öğünü için enerji veren yiyecekleri tercih etmememiz gerekiyor. ( Meyve, şekerli yiyecekler, tatlılar , hamur işleri , gofretler , bisküviler..)

 

Uyku sorunları genel olarak; bağlanma türü, stresle baş etme mekanizması, duyusal süreçler/ hassasiyetler, solunum veya sindirim sorunları gibi pek çok sorunun göstergesidir. Uyku sorunlarının çözümünde özellikle bu konular değerlendirilmelidir. Unutulmaması gerekir ki, uyku sorunu erken çocukluktan ergenliğe ve sonra erişkinliğe devamlılık göstermektedir. Bu sebeple küçük çocuklarda etkin müdahale ve düzenlemeler ile uzun dönem etkiler önlenebilir.