Günümüzde evliliklerin yaklaşık 1/3’i boşanma ile sona ermektedir. Evliliklerin hedefinde boşanma yoktur ancak bazen anlaşmazlıklar öyle bir hal alır ki eşler çareyi boşanmakta bulurlar. Özellikle huzursuzluk, şiddet gibi konular boşanmalara yol açmaktadır. Evlenmek gibi boşanmak da gayet normal bir durumdur.
Boşanma, eşlerden sonra kuşkusuz en çok çocuğu etkilemektedir. Ebeveynleri boşanan çocuk, mutsuzluk, isteksizlik, karamsarlık, suçluluk duygusu, uyumsuzluk, kaygı gibi olumsuz tepkiler vermektedir.
Peki ebeveynler olarak boşanma kararı haberini çocuğa nasıl vermeliyiz?
Her çocuğun bilişsel gelişimi farklıdır. O yüzden çocuğun gelişimine göre bir açıklama yapılmalıdır. Özellikle 8 yaş altı çocuklarda boşanma kararı somutlaştırılarak anlatılmalıdır. Çünkü bu kelime soyut bir kelimedir ve çocuğa çok karmaşık gelecektir. 12 yaş altındaki çocuklara bu karar oyuncaklarla anlatılabilir ama çocuk 8 yaşından büyükse ve soyut kavram becerisi gelişmişse oyuncaklara gerek kalmadan da açıklanabilir.
Çocuk, ebeveynlerinin boşanmalarından kendisini sorumlu tutar. Boşanma nedeninin kendisi olmadığı çocuğa açık bir şekilde anlatılmalıdır. Ayrıca boşanma kararını anne-baba birlikte vermelidir. Bu karar anlatılırken suçlayıcı konuşmalar yapmaktan kaçınılmalıdır. Kararı açıklarken dürüst davranmak önemlidir.
Yaşananlar eşler arasındadır, olumsuz duygular çocuğa yüklenmemelidir. Ayrıca biten ilişki eşler arasındaki ilişkidir. Eşlik görevleri bitse de anne-babalık görevleri devam etmektedir.
Bu süreçte çocuğun duygu ve düşünceleri kabul edilmelidir. Belirsizlik yaratan tüm konular konuşulmalı, çocuğun soruları cevaplandırılmalıdır.
Boşanma sürecinden olumsuz etkilenen çocuk anlayışla karşılanmalı, kendisiyle empati kurulmalıdır.
Ebeveynler, boşansalar da çocuğa karşı sorumluluklarını yerine getireceklerini, bu boşanma durumundan kendisinin etkilenmeyeceğini, hayatında bir şey değişmeyeceğini, anne-baba rollerinin sorumluklarını üstlenmeye devam edeceklerini çocuğa anlatmalıdır.
Boşanan ebeveynler çocuğun aklını karıştıracak şekilde davranmamalıdır. Buna iki farklı örnek verilebilir:
1) Boşanan ebeveynlerinin birbirlerine karşı aşırı öfkeli olmaları, birbirlerinin ve birbirlerinin aileleri hakkında kötü konuşmalar yapmaları çocuğun onlar hakkında kötü duygular beslemesine ve hayata karşı güvensiz olmasına neden olur.
2) Boşanma sonrası ebeveynlerin çok samimi olmaları, sık sık görüşmeleri çocukta barışmalarına yönelik bir umut yaratır, bunun gerçekleşmediğini gören çocuk her defasında hayal kırıklığına uğrar.
Boşanan ebeveynlerin çocuğa yaklaşımları tutarlı olmalıdır. Yani yasaklar ve hayırlar net olmalıdır.
Unutulmamalıdır ki ‘çocuğum zarar görmesin’ diye göz ardı edilen huzursuzluklar ve şiddet durumları ya da çocuk için sürdürülen evlilikler yine en çok çocuğa zarar verir.