Her çocuk kendi hızında ve yetenekleri doğrultusunda ilerler. Anaokulunda temel öğrenme biçimi oyun odaklıdır ve kurallar esnektir. Çocuktan beklentiler çok fazla değildir. Oysa ilkokul sürecinde çocuğun belli kurallara uyması beklenir. Okuma ve yazmayı öğrenme rakamları bilme gibi pek çok şey beklenmeye başlanır. Bu durum çocuğun bocalamasına ve strese girmesine neden olur. İlkokullar anaokullarına ve kreşlere göre daha kalabalık sınıflardan oluşur. Bu durumda anaokulunda öğretmenin her çocuğa zaman ayırabilir. Ve zayıf olan yönler desteklenir. Oysa ilkokulda bu durum ne yazık ki pek mümkün olmamaktadır. Bu durumda çocuk yapamadığı ve zayıf olduğu çalışmalarda bocalar. Tüm bunları yaşayan çocuklarda; kaygı, davranış problemi, okul fobisi, arkadaş edinememe, akran zorbalığına maruz kalmanın yanı sıra iletişim kuramama ve içe kapanıklık gibi sorunlar görülmeye başlanabilir.
ÇOCUK OKULA HAZIR DEĞİLSE NE YAPILABİLİR?
Okul olgunluğu testinde okula henüz hazır olmadığı fark edilen çocuğun eksik olduğu alanlar mümkünse ebeveyn tarafından mümkün değilse bir uzman tarafından tamamlanmaya çalışılır. Burada dikkat edilmesi ve unutulmaması geken nokta HER ÇOCUĞUN KENDİ HIZINDA VE FARKLI YÖNTEMLERLE öğreneceğidir. Uzman bu yöntemi belirledikten sonra çocuğa ve çocuğun hızına uygun planlama yapar ve çocuğun gelişimini destekler