İşte Bu Doktor İndir

Cinselliğin aşamaları; cinsel isteğin artması, penisin sertleşmesi ve vajinanın

ıslanmasıyla cinsel uyarılma gerçekleşmesi ve orgazm olmadır. Bu aşamaların

hepsinde teker teker farklı ve birbirinden bağımlı ya da bağımsız cinsel

bozukluklar meydana gelebilir.

Yapılan araştırmalarda kadınların yaklaşık yarısının erkeklerin ise yaklaşık

üçte birinin yaşamları boyunca en az bir kez cinsel işlev bozukluğu yaşadığı

saptanmıştır. Araştırmalar cinsel işlev bozukluğunun sık görüldüğünü

belirtseler de pek çok insan bu konu hakkında konuşmaktan çekinir. Ancak bu

bozuklukların tedavisi mümkün olduğu için kişilerin cinsel aktiviteleri ile ilgili

endişe ve çekincelerini mutlaka partnerleri ile paylaşmaları ve gerekli olduğu

durumlarda tedavi için alanın uzmanına başvurmaları önemlidir.

Cinsel işlev bozuklukları; olumsuz deneyimler, travmalar, cinsel yolla bulaşan

hastalıklar, istenmeyen gebelikler gibi olayları kapsamaktadır.

Cinsel işlev bozuklukları sorunları bazen de başka psikiyatrik bozuklukları da

ortaya çıkarabilmektedir. Cinsel işlev bozukluğu olan kişinin bu noktada tedavi

desteği alması ileride yaşanacak diğer psikolojik problemlerinde önüne

geçecektir

Cinsel işlev bozuklukları tedavisinde öncelikle nedenin bulunması ve

sonrasında tedavinin planlanması gerekmektedir. Bu durumda izlenecek yolu

belirlemek daha sağlıklı olacaktır.

Cinsel işlev bozuklukları tedavisinde kişinin hayatını olumsuz etkileyen

psikolojik nedenlerin azaltılması ve kişinin normal cinsel hayatına geri

kazandırılması hedeflenmektedir. Sağlıklı bir ilişkide cinsellik önemlidir.

Erkeklerde cinsel işlev bozuklukları her yaşta görülse de genellikle ileri yaşta

görülme sıklığı artar. Cinsel işlev bozukluğunun erkeklerdeki en sık sebebi,

ejakülasyon (boşalma) sorunları, erektil disfonksiyon ve cinsel isteğin

azalmasıdır. Bu sorunlar genellikle altta yatan sebebin tedavisi ile

düzeltilebilir.

Belirtiler: 

Erkeklerde;

 

 Peniste yeterli sertliğin olmaması

 Peniste yeterli sertlik olması ancak yeterli haz alınmaması

 Erken boşalma olması ve bu yüzden penis sertliğinin azalması

 Kontrol edilemeyecek şekilde boşalma yaşanması

 Cinsel tatminin yetmemesi

 Cinsel birliktelik öncesi, esnasında ve bitiminde yaşanan gerginlik

Kadınlarda Cinsel yanıt, istek, orgazm ile ilgili sorun veya ağrı görülmesi

şeklinde kendini gösteren cinsel işlev bozuklukları, oldukça sık görülür.

Kadınlarda cinsel fonksiyonlarda bozulma yaşamın herhangi bir noktasında

oluşabilir. Cinsel istekte ve arzuda azalma şikayeti, cinsel işlev bozukluğunda

en sık görülen belirtidir. Bunun dışında cinsel uyarılmanın zorlaşması,

orgazma ulaşmada güçlük ve cinsel uyarı ile ağrı duyulması diğer

şikayetlerdendir. Cinsel tepki, kadınlarda fizyoloji ile beraber duyguların,

deneyimlerin, inançların, yaşam tarzının ve ilişkilerin etkileşimini içerir.

Bunlardan herhangi birinde bozulma olması, cinsel işlevde bozukluğa yol

açabileceği için tedavi süreci de genellikle birden fazla yaklaşımı içerir. Bu

sorunları yaşayan kişilerin tedavilerinin gecikmemesi için mutlaka alanın

uzmanına başvurmaları gereklidir.

Kadınlarda;

Belirtiler:

 Cinsel ilişkinin ağrılı geçmesi

 Vajina ve penis birleşmesinin çok zor olması ya da hiç gerçekleşememesi

 Tampon kullanırken ağrı ve acı meydana gelmesi

 Jinekolojik muayene esnasında vajinada ağrı oluşması

 Cinsel birliktelik esnasında kaslarda kasılma olması

Kadın ve Erkek Cinsel işlev bozukluklarına temel teşkil eden başka

nedenler arasında şunları da sayabiliriz:

 Testosteron düzeyinin düşük olması

 Antideprasan ve hipertansiyon benzeri ilaçların kullanılması

 Ateroskleroz yani damar sertleşmesi ve diğer dolaşım bozukluklarının

yaşanması

 

 Diyabet veya herhangi bir cerrahi sebeple gerçekleşmiş sinir hasarı veya

inme

 Sigara kullanılması

 Aşırı düzeyde alkol ve bağımlılık yapan maddelerin kullanılması

 Bazı ilaçların yan etkileri

 Hamilelik ve doğum sonrası emzirme dönemi

 Cinsel performans hakkında endişelenmek

 İlişki ve evlilik ile ilgili sorunlar

 Depresyona girme ve suçlu hissetme

 Önceden yaşanmış cinsel ilişkilerden kalan travmalar

 İş yerinde oluşan stres

 Yaşlılık

 Fazla abartılı performans beklentisine sahip olma

 Eksik cinsel eğitim

 Cinsellik konusundaki tabular

 Cinsellik ve birçok konuda baskıcı bir ortamda büyümüş olma

 Kişisel özellikler

 Kişinin kendine güvenmemesi

 Aile ilişkilerinin sorun olması

Sağlıklı cinsel yaşantı; mutluluk, iyi uyku, beden ve ruh sağlığı getirmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre cinsel sağlık; cinsellik ve cinsel

ilişkilere olumlu ve saygıdeğer bir yaklaşım getirmenin yanı sıra zorlama,

ayrımcılık ve şiddetten uzak olarak keyifli ve güvenli cinsel deneyime sahip

olmanızı gerektirir.

Cinsel işlev bozuklukları sorunlarının aşılması, cinsel sağlığın sağlanması ve

sürdürülmesi için, tüm kişilerin cinsel hakları korunmalı ve yerine

getirilmelidir.

Kişi cinselliği erken çocukluk döneminden itibaren tanımaya, deneyimlemeye

başlamaktadır. Cinsel kimliğimizin ilk çizgileri 3-6 yaş arasında oluşur;

 

ergenlik döneminde iyice belirginleşir. Bu dönemlerde kişinin duyduğu,

öğrendiği, yaşadığı cinsellikle ilgili her ayrıntı ilerideki cinsel yaşantısının

kalitesi için temel belirleyicilerdir. Cinsel işlev bozuklukları sorunlarının

yaşanmaması için kişilerin bu dönemi her bakımdan sağlıklı geçirmeleri

gerekmektedir.

Erkeklerde Cinsel İşlev Bozukluğu Türleri:

Sertleşme Bozukluğu, Erken Boşalma, Geç Boşalma, Düşük Cinsel İstek

Bozukluğu

Kadınlarda Cinsel İşlev Bozukluğu Türleri:

Vajinusmus, Cinsel İstek Azlığı, Orgazm Bozukluğu

Tedavi

Cinsel işlev bozukluğu altta yatan organik bir nedene, cerrahi bir girişime,

kullanılan bir ilaca ve eşlik eden ruhsal bir hastalığa bağlı olarak gelişmişse,

tedavi öncelikle altta yatan etkene yönelik olarak yapılır. Burada

unutulmaması gereken önemli nokta cinsel işlev bozukluğunun çoğu kez tek bir

nedene bağlı olmadığıdır. Her organik olayın psişik bileşenlerinin olacağı göz

önünde bulundurularak, sorun bütüncül olarak ele alınmalıdır.

Psikolojik kökenli cinsel işlev bozukluğunun tedavisinde ise cinsel terapi olarak

bilinen yaklaşım kullanılır. Bu yaklaşımın özünde, cinsel işlev bozukluğunun

türüne özgül olarak geliştirilmiş bilimsel tekniklerin, danışan birey ve çiftin

özellikleri ve gereksinmelerine uygun bir biçimde uygulanması söz konusudur.

 Cinsel birliktelikte özellikle duygusal veya psikolojik engellerin aşılabilmesi

için ilişki terapisi konusunda deneyimli terapistlerden destek alınabilir. Cinsel

işlev bozuklukları tedavi edilmediğinde ciddi sorunlara yol açabileceği için

mutlaka destek alınmalıdır.