Kakao’nun Vücudumuza Yararı Var mı?
Yazımıza ilginç bir hikaye ile başlayalım. İspanyollar 16,17 ve 18. yüzyıllarda bugünkü Şili ve Peru bölgelerinde yaşayan İnka’lardan tonlarca altın ve gümüş çaldılar. Ancak bunların İspanya’ya taşınması kolay olmadı. Şili ve Peru Pasifik Okyanusu, İspanya ise Atlantik Okyanusu kıyısında idi. Ganimetlerin iki okyanus arasında taşınabileceği en dar kara parçası Panama bölgesi idi. Taşımayı burada yaşayan Kuna yerlilerine yaptırdılar. Ormanlık bölgede çok zor şartlarda çalışan bu yerlilerin yaşam süreleri çok kısa idi. Bu şartlara dayanamayan Kuna yerlilerinin bir kısmı kaçarak San Blas Adalarına yerleştiler.
Panama Kanalı ve Bir Gözlem
Panama kanalı inşaatı sırasında bir Amerikan Askeri Birliği burada gözlemci olarak bulunuyordu. İşçiler arasında Kuna yerlileri de vardı. Birliğin sıhhiye görevlisi ilginç bir şey fark etti. Kuna yerlilerinin kan basınçları diğer çalışan işçilere göre çok daha düşük idi. Acaba düşük kan basıncı genetik bir özellikten mi kaynaklanıyor yoksa çevresel bir faktör mü buna neden oluyordu? Kuna yerlilerinin çoğunluğu San Blas adalarında yaşıyordu ve burada en bol bulunan yiyecek kakao ağacının tohumları idi. Adalarda yaşayanlar kakao çekirdeklerinden elde edilen gıdaları bol miktarda tüketiyorlardı.
2007 yılında Panama Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Hollenberk ve arkadaşları bir araştırma yaptılar. Panama ana karasında yaşayanlar ile yalnızca Kuna yerlilerinin yaşadığı San Blas adalarında yaşayanların ölüm nedenlerini incelediler. Panama’da yaşayanların ölüm nedenleri arasında kalp damar hastalıkları ve kanser çok yüksek bir oran tutarken adada yaşayan Kuna yerlilerinde kalp damar hastalıkları ve kanserden ölüm çok daha azdı. Acaba bunun kakao ile bir ilişkisi olabilir miydi?
Kakao, Kokoa ve Çikolata
Kakao bitkisinin adı Theobroma cacao dur. Bu bitkinin işlenmemiş tohumlarına kakao adı verilir. Bu çekirdeklerin kavrulup öğütüldükten sonraki toz haline ise kokoa tozu veya yalnızca kokoa denilir. Çikolata ise kokoa tozunun çeşitli işlemlerden geçirildikten sonra içine şeker ve yağ ilave edilmesi ile elde edilen bir besindir. Çikolata sevilen bir gıda olsa da uzun süre sağlıklı ve fit bir yaşam sürmek isteyenlerin uzak durduğu bir madde olmuştur. Ancak son yıllarda kakao ve buna bağlı olarak çikolatanın sağlığa yararlı etkileri üzerindeki çalışmalar artmaktadır.
Kakao Tozu (Kokoa) İçindeki Yararlı Maddeler
Kakao yaklaşık 500 yıldır tıpta kullanılmaktadır. Tohumların içinde polifenol antioksidanların alt grubu olan flavonoidler bulunur. Özellikle kateşin ve epikateşin flavanolleri önemlidir. Son yıllarda bitkisel flavanollerin insan hücreleri üzerindeki yararlı etkileri araştırılmaktadır. İnsanlarda damarların bütünlüğünü nitrik oksit denilen bir madde korur. Oksidatif stres arttıkça nitrik oksit görevini yeterince yapamaz ve damarların yapısı bozulur. Yapısı bozulan damarlarda daralma ve büzüşme (vazokonstriksiyon) artar. Bu da kalp damar sistemi hastalıklarını, yüksek tansiyon ve diyabeti tetikler. Kakao tozunda yüksek miktarda bulunan flavanoller nitrik oksit yapımını arttırır. Artan nitrik oksit ise damarların genişlemesine yol açarak kan basıncını düşürür. Sağlıklı insanlarda 4 gün boyunca yüksek dozda flavanol içeren toz kakao (kokoa) verildiğinde belirgin bir damar genişlemesi (vazodilatasyon) olduğu görülmüştür. Ancak içinde düşük miktarda flavanol olan kakao tozu verildiğinde ayni damar genişlemesi saptanmamıştır.
Çikolata Kan Basıncı İlişkisi
Çalışmalar yüksek tansiyonu olan kişilerde az miktarda çikolatanın bile kan basıncını düşürebildiğini göstermiştir. Bu etki çikolata içindeki flavanol miktarı yüksek ise ortaya çıkmaktadır. Flavanoller en yüksek düzeyde kakao ağacı tohumlarında bulunur. Bu tohumlara yapılan her işlem (kavurma ve öğütme dahil) flavanol miktarını azaltmaktadır. Hele çikolata yapılırken konulan şeker ve ilave işlemler flavanol miktarını iyice düşürmektedir. Sütlü çikolatada siyah çikolataya göre daha az flavanol vardır. Ancak her şekersiz ve siyah çikolata flavanolden zengin demek değildir. Çikolatanın siyahlaştırılması alkalizasyon denilen bir yöntemle yapılırsa flavanoller yok olmaktadır.
Hangi Çikolata Sağlığa Yararlı
İçinde yüksek miktarda flavanol içeren çikolataların yararlı etkileri vardır. Bu yararları şu şekilde sıralayabiliriz:
Damarların genişlemesine (vazodilatasyon) yol açar.
Kan basıncını düşürür
Kalp damar sistemi hastalıklarına yakalanma oranını azaltır
Diyabete yakalanma oranını düşürür
Konjestif kalp yetmezliği olanlarda damar fonksiyonlarını düzeltir ve platelet (trombosit de denilir) fonksiyonlarını azaltır (trombositler pıhtılaşmayı sağlar, flavanoller bunu yavaşlatır).
Ancak bu yararların sağlanması için çikolatanın fazla miktarda flavanol içermesi gerekmektedir. Bunun için de şunlar gerekli:
Kakao çekirdekleri mümkün olduğu kadar az işlemden geçirilmeli
Şeker içermemeli
Süt içermemeli
Saf zeytinyağı dışında başka yağ içermemeli.
Ancak yukarıdaki özellikleri taşıyan çikolatanın keyifle yenecek bir lezzetinin olmayacağını da dikkate almamız uygun olur.
Özet
Çikolata (ve kakao) içerdiği flavanoller zengin ise sağlığa yararlıdır. Ancak bunun mümkün olması çikolata üreticilerinin özel bir çaba harcaması (ve ilave maliyet) ile olur. Aksi takdirde bol çikolata tüketmek kilo almaya ve buna bağlı olarak kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet gibi hastalıklara yol açmaktan başka işe yaramayabilir.