İşte Bu Doktor İndir

Giriş

Gün geçtikçe popülerliği artan burun ameliyatı, “ISAPS Globay Survey 2020” verilerine göre dünyada en sık 4., Türkiye’de ise en sık yapılan estetik operasyondur. Bu ameliyata ait bilgilere çoğu yerde rastlamak mümkündür. Dolayısıyla genel bilgiler vermek ya da bir teknikten bahsetmek yerine kendi konseptimden bahsedeceğim.

 

Op. Dr. Mert Ersan olarak burun ameliyatındaki amacım nedir?

Şekil kadar fonksiyonun da önemli olduğunun farkında olarak, çok güzel nefes alan, mevcut anatomiye en az zarar vererek minimal travma yaratan tekniklerin kullanıldığı, doğallığı bozmayan ancak ameliyat ettiğimize de değecek güzellikte ve yüzünüze en güzel şekilde yakışacak bir burun elde ederek özgüveninizi mümkün olduğunca arttırmak.

 

Burun ameliyatında hangi teknik kullanılır? Açık rinoplasti mi kapalı rinoplasti mi? Koruyucu rinoplasti mi yapısal rinoplasti mi ultrasonik rinoplasti mi?

Açıklama yapmadan önce kısa bir bilgi vermek isterim. Burnun rekonstrüktif onarımları 6. yüzyıla kadar dayanırken, ilk modern rinoplasti olarak kabul edilen operasyon 1887 yılında yapılmıştır. Yüzyıllardır bu ameliyat üzerinde çalışmalar yapılmakta, dolayısıyla yöntem ve teknik sürekli değişmekte ve gelişmektedir. Bu sorunun cevabı oldukça teknik olmakla beraber, tek bir cevabı yok. Kişisel görüşüme göre olmamalı da. İyi bir rinoplasti cerrahı dünyada kullanılan çoğu tekniğe hakim olmalı, güncel literatürü ve yeni gelişmeleri takip etmeli, bir tekniğe bağlanmak yerine her tekniğin artılarını ve eksilerini bilmeli. Bunun yanında avantaj ve dezavantajlarını hastayla konuşup hasta için olabilecek en doğru tekniğe karar verebilmeli. Yani hasta bazlı düşünmek oldukça önemli.

 

Burun ameliyatlarında sadece şekil mi düzeltilir? Nefes alma problemi düzelir mi? Bu ikisini beraber mi yoksa ayrı ayrı mı yapmak lazım?  Burun şekli değiştirilmeden nefes ama problemi düzeltilebilir mi?

Estetik ve fonksiyon birbirleriyle oldukça ilişkilidir. Bir organa güzel diyebilmemiz için o organın görevini de oldukça iyi yapıyor olması gerekir. Dolayısıyla güzel nefes alan bir burun güzeldir. Hastanın şikayetleri, hikayesi, fizik muayenesi ve görüntüleme yöntemleriyle; septum deviasyonu, konka hipertrofisi, internal ve eksternal nazal valv yetmezliği gibi güzel nefes almayı engelleyen durumlar ameliyat öncesi tespit edilir. Bu durumun aynı seansta düzeltilmesi önerilir. Bu şekilde ikinci bir anestezi almanıza gerek kalmayacak, bizler de nefes almayı daraltan kısımlardan çıkardığımız parçaları gerektiği zaman yeniden şekillendirerek burnunuza şekil vermekte kullanacağız. Burun şeklinin değişmesinin istenmediği durumlarda, “septoplasti” denilen, burnun şeklini koruyarak nefes alma problemini düzeltici bir müdahale de yapılabilir.

 

Total rinoplasti yerine biraz törpü biraz da burun ucu düzeltmesi yapılabilir mi?

Öncelikle şunu unutmamalıyız ki bunların hepsi bir ameliyat ve hepsine aynı ciddiyetle yaklaşılmalı. Diğer nokta ise burnu ve yüzü bir bütün olarak ele almanın yani bütünsel yaklaşımın önemi. Görüşmemizde mevcut deformiteleri belirler ve tedavi seçenekleri üzerinde konuşuruz. Kısıtlı bir işlem yaptığımızda karşılaşacağımız sonucu, işlemin artılarını ve eksiklerini operasyon öncesinde çok net anlamış olmamız gerekiyor. Örneğin burun ucu düzeltilmiş, burun sırtına sadece törpü yapılmış, burun kemiklerine osteotomi (halk arasında kemik kırma) işlemi yapılmayan bir hastanın morarmasının çok daha az olacağı haklı bir beklentidir ancak nazal kemiklere müdahale edilmediği için burun geniş kalabilir. Dolayısıyla doğru planlama ve doğru bir iletişim her yerde olduğu gibi burada da oldukça önemli.

 

Rinoplasti sonrası göz altlarında morarma olur mu? Olursa önemi nedir?

Bu durum hastanın genetiğine, yapısal faktörlere, mevcut durumuna, kanama problemlerine, yapılan işleme ve tekniğe göre değişmektedir. Doktor özendi hiç morarmadı ya da bu hasta çok morarmış demek ki güzel olmadı gibi bir düşünce içine girmek yanlıştır. Oluşan morluklar ameliyatın nasıl geçtiği hakkında size bilgi vermez, operasyonun sonucu hakkında fikir edinmenizi sağlamaz. Oluşan göz altı morlukları -eğer oluşursa- 3 güne kadar giderek artar daha sonra giderek azalır ve 1 hafta sonra geçmiş olur.

 

Rinoplasti sonrası ağrı olur mu?

Rinoplasti ameliyatları tipik olarak ağrı beklenen operasyonlardan değildir. Mutlaka küçük sızlamalar olacaktır ancak bunların hepsi ağrı kesicilere muazzam derecede cevap verir.

 

Burun ameliyatı kaç saat sürer?

Cevabını vermekte çok zorlandığım sorulardan biri. Bu zamana kadar ameliyathanede “Hadi 3 saat oldu bitirelim artık demediğim gibi, 1 saatte bitti biraz daha uğraşalım bari” de demedim hiç. Önceki travmalar, eşlik eden nefes alma problemi, kemik ve kıkırdakların yapısı, cilt kalitesi, kullanılan teknikler bu sürede önemli. Ne zaman mevcut burundan mümkün olan en güzel ve en fonksiyonel burnu yaptığımıza inanır, her şey benim ve ameliyat ekibinin içine siner, ameliyat öncesi planladığımız noktaya ulaşırsak o zaman o ameliyatı sonlandırırız. Ortalama 1,5- 2 saat diyelim.

 

Ameliyattan sonra hastanede yatılıyor mu?

Ameliyattan sonra aşırı bir ağrınız olmaz ancak unutulmamalıdır ki burun ameliyatları genel anestezi altında yapılan ameliyatlardır. Rinoplasti operasyonuna bağlı olmasa bile aldığınız anesteziye bağlı olarak halsizlik, hafif mide bulantısı, baş dönmesi gibi semptomlar ortaya çıkabilmektedir. Genel tavsiyem ameliyat olduğunuz gün hastanede kalmanızdır. Ancak bu bir zorunluluk değildir. Ameliyattan sonraki vizitimizde genel durumunuza bakarız, eğer eve gidebileceğiniz konusunda beni ikna ederseniz, sizi evinize yollayabilirim.

 

Tamponlar ve atel ne zaman çıkıyor?

Her zaman mutlaka tampon ya da atel kullanmıyorum. Ancak genellikle tercihim şu şekilde.  Nefes almanıza izin veren silikon tampon ve ısıyla şekillendirilen termoplastik atel uygulamasını faydalı buluyorum. Bu durumda hem burnun içinde hem de dışında yaptığımız değişikliklere daha güzel bir destek sağlayabiliyoruz, yaptığımız işlemler stabil kalıyor, bölgenin travmatize olmasını engelliyoruz. Kişiye ve yapılan işleme göre değişmekle beraber silikon tamponu ortalama 3.günde, ateli ise 1.haftada çıkartıp yerine özel bant uygulaması yapıyorum. Ayrıca yapılan işleme ve hastaya bağlı olarak burun masajı tarif ediyorum.

 

Burun ameliyatı sonrası sosyal hayata dönüş ne zaman başlar?

Tekniğe ve hastaya bağlı olarak değişmekte. Bazı hastalar ameliyat sonrası henüz atelini çıkarmamışken bile masa başı işlerine devam etmek istiyor ve rahatsız olmuyorlar. Benim kişisel görüşüm ise, ameliyattan sonra kimsenin size herhangi bir iş yaptırmadığı, güzelce dinlenebileceğiniz bir 7-10 gününüzün olması. Kadınlar bu konuda biraz daha şanslı, fondöten kullanımı bu süreçte zaten oldukça azalan morlukları çok güzel kapatabiliyor. Ancak 2 haftalık süreçte asla ağır fiziksel bir aktivite önermiyorum.

 

Burun ameliyatıyla kombine edilebilecek diğer işlemler nelerdir?

Yüzün bütünsel olarak ele alınması oldukça önemli. Burnun sadece kendi içindeki değil, yüzdeki diğer organlarla olan ilişkisi de oldukça önemli. Uygun endikasyonlarda alına ve çeneye yapılan yağ enjeksiyonu, yapılan rinoplasti operasyonun profil üzerindeki etkisini çok güzel derecede arttırabiliyor. Alınan yağ, alt göz kapağındaki çökük alanlar için de kullanılabiliyor (Bakınız Yağ Enjeksiyonu (Yağ Dolgusu) Uygulamaları Bölümü). Aynı zamanda açık rinoplasti ameliyatında kullanılan iz, lip-lift (dudak kaldırma) operasyonundaki ize şekil ve bölge itibariyle benzerlik gösterdiği için üst dudak-burun mesafesi geniş olan bireylerde rinoplasti ve lip-lift kombinasyonu da yapılabiliyor (Bakınız Dudak Estetiği (Lip Lift) Bölümü).

 

Her burun mükemmel olur mu? 100% simetri sağlanır mı?

Cevap çok net. Hiçbir burun mükemmel olmaz. Kemik ve kıkırdak hafızaları, cilt kalınlıkları, iyileşme şekli kişiden kişiye farklılık gösterir. Burun ameliyatında amaç burnunuzu mükemmelleştirmek değildir. İnsan vücudu ve yüzü de 100% simetrik değildir. Eğer burun ameliyatında mükemmellik ve 100% simetri arıyorsanız, bu ameliyatı olmanızı önermem. Gerçekçi beklenti, operasyon sonrasında burnunuzun gözle görülür şekilde düzeleceği, yüzünüze ve size çok daha yakışan çok daha güzel nefes aldığınız bir burnunuzun olacağıdır. Beklentiniz bu yönde olursa muhtemelen siz de sonuçtan oldukça memnun olan, amacına ulaşmış, iyi ki sizi tanımışım iyi ki size ameliyat olmuşum diyen yüzlerce hastamdan biri olacaksınız. 

 

Ameliyattan sonra nasıl bir burnum olacak, bilgisayardan bana gösterebilir misiniz?

Son zamanlarda çok sık aldığım bir talep. Bu talebin doğmasının da kısmen haklı olduğunu düşünüyorum. Çünkü gelişen teknoloji, sosyal medya ve reklam politikaları düşünüldüğünde bunu yapmak neredeyse zorunlu gibi. Ancak gerçek hayat maalesef böyle değil. Tabii ki bazı programlar aracılığıyla burnunuz üzerinde beraber planladığımız değişiklikleri ameliyat öncesi gösterebiliyoruz. Bu durum hem operasyon öncesi hastaya hem de operasyon sırasında bize yol gösterici oluyor. Ancak bu araçların 2 ya da 3 boyutlu görüntüleme cihazları olduğunu, asıl gerçeğin ameliyat sırasında karşılaşılan durum olduğunu, her kişinin cilt, kemik ve kıkırdak yapısının ve iyileşme durumunun farklı olduğunu unutmamak gerekiyor. 

 

Ya her şey yolunda gitmezse?

Oldukça yerinde bir korku ve yerinde bir soru. Bu ihtimal her zaman var. Elbette mevcut anatominizle sizin için mümkün olan en iyi sonucu elde etmek için uğraşacağım, ancak şunu unutmamak gerek ki burun ameliyatı yüz yıllardır üzerinde tartışılan, sürekli değişimler ve yenilikler gerektiren, hiçbir rinoplasti cerrahına “Benim bütün burunlarım mükemmel, revizyon oranım 0 (sıfır)” dedirtemeyen, ameliyat sonucu 100% tahmin edilemeyen oldukça karmaşık bir ameliyat. Ameliyatı yapmakla aramızdaki iletişim bitmiyor. Operasyon sonrası dönemde daha birçok kontrolümüz var. Hastaların operasyondan sonra endişe duyduğu şeylerin çoğu bu süreçte genellikle ortadan kalkıyor. Ancak geçmeyen nadir durumlarda bu sorunları düzeltmek için ikinci bir müdahale yapılması gerekebiliyor. Burnun iyileşmesine izin vermek için bu müdahaleyi 6.ay-1.yıldan sonra yapıyoruz. Ayrıca revizyon gerektiği durumlarda, genellikle ihtiyacımız olan işlem ilk ameliyatınıza göre oldukça küçük bir işlem olup sizi ve sosyal hayatınızı genellikle ilk operasyondaki kadar zorlamıyor. 

 

Özet

Rinoplasti ameliyatı, çok büyük ihtimalle hastaların sonuçlarından oldukça mutlu olduğu, operasyon sonrasında kişilere estetik ve fonksiyonel kazanımlar sağlayan, hastaların “iyi ki bu ameliyatı olmuşum” dediği, çok sık yaptığımız bir ameliyat.  Operasyon öncesi hikaye, fizik muayene, görüntüleme yöntemleri, karşılıklı talep ve isteklerin anlaşılması, beklentilerin gerçekçi olup olmadığının değerlendirilmesi ve ortak noktada buluşmak oldukça önemli. Ancak unutulmamalıdır ki, cerrahi müdahale ve iyileşme süreci birçok değişkene bağlı ve bu nedenle tam olarak tahmin edilemez. Gerçekçi beklentiniz mükemmellik ve %100 simetri değil de operasyon sonrasında burnunuzun gözle görülür şekilde düzeleceği, yüzünüze ve size çok daha yakışan çok daha güzel nefes aldığınız bir burnunuzun olacağı ise; muhtemelen siz de sonuçtan oldukça memnun olan, amacına ulaşmış, “iyi ki sizi tanımışım iyi ki size ameliyat olmuşum” diyen yüzlerce hastamdan biri olacaksınız. Saygılarımla.