Bugün çocuklar için heyecanlı bir gün bir o kadar da aileler için heyecanlı bir gün. Çünkü her anne baba çocuğunun başarılı olmasını, “belgeler” getirmesini ister. Çünkü diğer insanlar kendilerine soracak “sizin çocuk ne getirdi, bu sene belge var mı belge!” diye soracaklar onlar da göğüslerini gerip “tabii ki de var” demeyi isterler. Tam da burada şu soruyu sormadan edemiyorum; çocuklarımızın belge getirmesini istemek acaba çocuklarımızın başarısı için mi yoksa kendi egolarımızı tatmin etmek için mi yıl boyunca baskı yapıp duruyoruz? Bu sorunun üzerinde durup düşünmenizi isterim.
Evet bu gün heyecanlı bir gün. Çocuklarımıza dönem içerisinde gördüğü dersler üzerinden bir belge verilecek. Pekiyi bu belgede çocuğun ailesinin ne kadar etkisi vardır? Eh birazcık etkisi var tabii ki dediğinizi duyar gibiyim. Bakalım az mı etkisi var yoksa çok mu. Bunu nereden anlayacağız pekiyi. Ailelerin kendi iç dünyalarında sordukları soruların cevaplarından anlayacağız. Verilecek karnede aileler ne kadar etkilerinin olduğunu görmek istiyorlarsa kendilerine şu soruları sormalarını tavsiye ediyorum:
Ben çocuğumun sınıf öğretmeninin adını soyadını biliyor muyum,
Soyadını bilmesem de adını biliyor muyum,
Okul müdürünün adını soyadını biliyor muyum,
Çocuğumun okuluna onun haberi olmadan yani kendisine sürpriz yaparak kaç defa gittim, (bakınız sürpriz diyorum çünkü genelde velinin okula geleceğinden çocuğun haberi olur ve bu gelişler de genelde veli toplantıları oluyor)
Okulun müdürünü ve öğretmenini dönem içerisinde kaç kez ziyaret ettim,
Çocuğumun okulun hangi katında olduğunu biliyor muyum,
Çocuğumun okulun hangi sınıfında olduğunu biliyor muyum,
Çocuğumun arkadaşlarının kaçının ismini biliyorum,
Çocuğum en çok hangi dersi seviyor ve bunun nedeni nedir,
Çocuğumun sevmediği ders var mıdır varsa hangisidir bunun nedeni nedir,
Çocuğum eve geldiğinde "okulun nasıl geçti bakayım bugün hangi konuları işlediniz" gibi soruları sordum mu,
VE EN ÖNEMLİSİ çocuğumuzun yanına oturup bakınız altını çizerek söylüyorum yanına oturup diyorum karşımıza alıp demiyorum. Evet yanına oturup ve ders okul dışında bir anne-çocuk bir baba-çocuk ilişkisini oluşturup "bugün nasılsın bakalım, kendini nasıl hissediyorsun, çözmekte zorlandığın bir sorun bir problem var mı" diye kaç defa sorduk, onun her an yanında olduğumuzu sürekli desteklediğimizi kaç defa hissettirdik veya hissettirdik mi?
Gerçekten de karneye bakmadan önce kendimize bu soruları sorup ve yine kendimizden alacağımız cevaplar üzerinden bir karne de kendimize verirsek oluşacabilecek birçok olumsuzluğun önüne geçmiş olacağız.
Unutmayalım ki derslerinde başarısız olanı da derslerinde başarılı olan çocuğu da, okula gitmek istemeyeni de okulun tatil olmasını hiç istemeyen çocuğu da, okuldan kaçan çocuğu da bir an önce okula gitmek için evden fırlayan çocuğu da yetiştiren AİLELERDİR.