BELİRSİZLİK                Hiç boş boş otururken kendinizi yıllar önce yaptığınız bir hatayı düşünürken buldunuz mu? Ya da hayatınızı önemli ölçüde etkileyen bir durum için farklı onlarca ihtimali düşündüğünüz oldu mu? Pek çok kişinin farklı zamanlarda yaşadığı bu süreç oldukça yorucu ve yıpratıcıdır.                Araştırmalar insan beyninin %95’inin hayvan beyninden farksız olduğunu göstermiştir. Yani; beynimizin tamamına yakını hayatta kalmamız için çalışır. Ani bir gürültüde yerimizden sıçrama refleksi; vücudumuzun tehlike var kaç deyişidir mesela. Geleceğe yönelik planlar yapmamız, iş-okul ve sınav gibi önemli durumların saatlerinin ve yerlerinin önceden belli olması biraz da bu belirsizliğin yaratacağı gerginliği ortadan kaldırmak içindir                Belirsizlik çoğu zaman insanları strese sokan bir süreçtir. Bu durumu örneklemek gerekirse; bir iş görüşmesine gittiğinizi düşünün. Aranan personelde bulunması gereken vasıfların belirtilmediği, çalışma saatlerini ve koşullarını bilmediğiniz bir iş görüşmesi. Sahi; böyle bir görüşmeye gider miydiniz? Hele bir de görüşmenin sonunda o malum cümle, “Biz size döneriz.”. Böyle  bir görüşmede ne işiniz var değil mi? Bir sürü alternatif varken hem de. Kendime durduk yere neden işkence edeyim dediğinizi duyar gibiyim. Ama hayat bazen insanı diğer iş imkanlarını elinden alıp o görüşmenin göbeğine bırakıveriyor. Peki ama bilinmeyen ya da belirsizlik insanı neden bu kadar yıpratır? Çünkü; az öncede bahsettiğim gibi insan beyninin %95’i hayatta kalmak için çalışır. O nedenle bu olay olumlu sonuçlanırsa ne olur, olumsuz sonuçlanırsa ne olur diye çok kez düşünürüz bu hayatta. Ona göre planlar yapar ona göre önlemlerimizi alır, hazırlığımızı yaparız. Maddi manevi düzenlemelerimizi ona göre yaparız. Ama ne zaman biteceğini, sonucunun ne olacağını bilemediğimiz bir şey için önlem de almak hazırlık da yapmak oldukça zorlaşır. Zaten bilmediğimiz bir şeyin ortaya çıkarabileceği sorunları tahmin etmek oldukça zordur. Doğal olarak ortaya çıkabilecek sorunu bilmeden bu sorun için önlem alamayız. Haliyle o an kendimizi zırhsız silahsız bir savaşın içinde gibi hissederiz. Bu nedenle de kendimizi gergin, tedirgin hisseder bu belirsizlik ortamından bir an önce kaçmak kurtulmak isteriz. Bu gerginliğin bazen oluşabilecek durumları görmemize engel olabileceğini ve dışarıdan bakan tarafsız bir gözün hissettiğiniz anda yardım almaktan, istemekten lütfen çekinmeyin. Zira bazen insan gözünün önündeki şeyi bile göremeyebilir. Bu zayıflık, beceriksizlik değil yaşadığınız durumun yoğunluğundan kaynaklıdır.