Tümör vücudun herhangi bir bölgesinde, olmaması gereken bir dokunun olması durumudur. Eğer bu doku kontrolsüz büyüme, çevre dokulara ve vücudun başka yerlerine yayılma eğilimi gösteriyorsa kötü huylu tümör (kanser) olarak adlandırılır.
Baş ve boyun bölgesi tümörleri yerleştikleri yere göre farklı bulgular vermekle birlikte, en sık görülen bulgu boyunda şişliktir. Boyun şişlikleri çoğunlukla kişilerde kötü huylu bir tümör endişesini doğurur. Baş boyun bölgesinde tespit edilen kitlerde iyi ve kötü huylu ayırımı yapmak her zaman kolay değildir. Tanıya giden yol iyi bir hikâye ve detaylı bir muayene ile başlamalı ve ihtiyaç halinde bazı tetkikler planlanmalıdır.
Boyundaki şişliklerin çeşitli olası nedenleri vardır:
- Doğuştan olan şişlikler
- Brankial yarık kistleri
- Lenfanjiomlar
- Dermoid tümörler
- Tiroglossal kanal kisti
- Timus kalıntıları
- Enfeksiyonlar
- Lenfadenit
- Tüberküloz
- Kedi tırmığı hastalığı
- Enfeksiyöz mononüleoz
- Toksoplazmozis
- Aktinomikozis
- Travma
- Hematom
- Anevrizma
- Damar fistülü
- İnflamatuar (yangılı) hastalıklar
- İnflamatuar pseudotümör
- Kimura hastalığı
- Castleman hastalığı
- Sarkoidoz
- Tümörler
- İyi huylu tümörler: Lipom, hemanjiom, nörinom, fibrom
- Kötü huylu tümörler: tiroit bezi kanserleri, tükürük bezi kanserleri, lenfoma, sarkoma, ağız, gırtlak, yutak kanserlerinin sıçramaları (metastazları) veya vücudun başka bölgelerindeki kanserlerin (karın içi organlar, akciğer vb) metastazları,
Boyun bölgesinde 2 haftadan uzun sürede geçmeyen şişliklerin en kısa zamanda bir uzman tarafından değerlendirilmesi gerekir. Bununla birlikte baş ve boyun bölgesinin iyi ve kötü huylu tümörlerinde sık görülebilecek diğer bulgular aşağıdaki gibidir.
- Ses kısıklığı; ses kısıklığı, gribal bir hastalık sonrasında olacağı gibi; sigara ve alkol kullanan kişilerde de uzun süren ses kısıklıklarında gırtlağın endoskopik olarak değerlendirilmesi gırtlak kanseri açısından önem taşır.
- Yutma güçlüğü; özellikle yutak bölgesi tümörlerinde olmak üzere, gırtlak ve tiroit tümörlerinde de yutma güçlüğü ortaya çıkabilir.
- Ağız veya burun bölgesinde iyileşmeyen yaralar ve kanama (tükürüğe bulaşık olabilir)
- Kulak, burun, dudak veya saçlı deride kapanmayan yaralar
- Burun tıkanıklığı ve burun kanaması; burun sinüs ve geniz tümörlerinde
- Gözde şişlik ve görme kaybı
Türkiye’de en sık tiroit, gırtlak, dudak ve dil kanserleri görülmektedir
Boyun bölgesi şişliklerinde, boyun organları ve diğer baş-boyun bölgeleri ile uzak bölgelerde olabilecek sorunlar için kapsamlı bir muayene yapılmalıdır. Bu muayenede öncelikle boyun, baş ve boyun cildi, ağız boşluğu, yutak, gırtlak değerlendirilir. Akciğerler, karın ve diğer lenf bezi içeren bölgeler de muayene edilmelidir.
Muayeneden elde edilen verilere göre gerekirse görüntüleme yöntemlerinden (röntgen, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme, anjiyografi gibi) yararlanılır.
Boyun tümörlerinin tanısı için bazen iğne ile alınan hücre biyopsisi ve cerrahi bir işlemle doku biyopsisi örneklerine ihtiyaç duyulur. Bu örneklerin bir dizi işlemlerden geçirildikten sonra mikroskop altında incelenme işlemi olan patoloji değerlendirmesi sonucunda tanıya ulaşılabilir.
Boyunda en sık lenf bezlerinin enfeksiyonlara bağlı şişlikleri (lenfadenit) görülür. Bunların çoğu kendiliğinden veya antibiyotik tedavisi ile düzelir. Diğer inflamatuar şişliklerde de genellikle ilaç tedavisi uygulanır. Doğuştan olan veya travmaya bağlı ortaya çıkan şişliklerin ve iyi huylu tümörlerin tedavisi çoğunlukla cerrahi tedavi ile çıkartılmalarıdır. Kötü huylu tümörlerde cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi seçeneklerinden biri veya birkaçı uygulanır.