Stres, hem fiziksel hem de zihinsel sağlıkl sorunlarına yol açan bir etmendir. Stres anlarında veya rahatsız hissedilen anlarda ortaya çıkan duygular genellikle kaygı, endişe veya panik olarak olabilmektedir. Bilinenin tersine, stres anlarında olumlu duyguların da ortaya çıkabildiği görülmüştür. Olumlu duygular ortaya çıktığında ise koruyucu bir faktör olarak stresin etkilerini azaltabilmektedir. Stresle baş ederken çeşitli yöntemler kullanılır ve yöntemler kişiye özeldir. Bazı insanlar dua etmeyi, bazı insanlar yok saymayı, bazıları ise problemi aktif bir şekilde çözmeyi tercih edebilir. Araştırmalarda da bu yöntemlerin aktif, pasif. manevi başa çıkma, problem odaklı veya duygu odaklı olarak ele alınmaktadır. En verimli olan yöntemin ise aktif ve problem odaklı baş etme stratejileri olduğu görülmektedir. Problemi çözmek için atılan mantıklı ve bilinçli adımların uzun vadede daha etkili olduğu bilinmektedir. Bu noktada sosyal destek kaynaklarımıza (aile ve arkadaş) başvurmak en etklili yöntemlerden biridir. Duyguları bastırmaya yönelik girişimler ise (örneğin bastırma, kendini suçlama ve kaçınma) kısa vadede etkili olsa da uzun vadede başka sıkıntılara neden olabilmektedir. Stres veren durumları tehdit unsuru veya korkutucu bir şekilde algıladığımızda bu baş etme yöntemlerinden duygu odaklı stratejilerin tercih edildiği görülmüştür. Bu nedenle stres yaratan durumu algılama biçimimiz büyük önem taşımaktadır. Stresli anlardaki yorumlama şeklimizi gözlemek ve olumlu bir şekilde yeniden yapılandırmak (meydan okuma, yapabileceğimiz şeyleri gözden geçirme, sonuçların sorumluluğunu alma ve problemi olumlu olarak görebilme) önemli ölçüde fayda sağlayacaktır.