Baharatlar, geçmişten bugüne kadar tarihimizin her anına şahitlik eden besinlerdir. Geniş bir coğrafyada kendisini kabul ettirmiş ve damaklarımızı şenlendirmiştir. Halen baharatları geniş bir yelpazede mutfağımızda barındırıyoruz.
Tat, koku, renkte olduğu kadar aslında vücuttaki olumlu etkilerini de unutmamak gerekir. Hatta sağlıklı etkileri; tat, koku ve renkten çok daha fazladır ve birincil olarak sağlık için kullanmalıyız diyebiliriz.
Baharatların sağlıklı etkilerini geniş çerçevede incelemek gerekir. Yani vücudun birçok sistemi ile etkileşime girer ve orada birçok yararlı etkiler oluşturur. Gelin şimdi ilaç görevi gören baharatların etkilerini birlikte anlayalım.
Baharatlar ilk başta; oksidasyon önleyici yani vücuttabesinlerin oksijen ile temasıyla zararlı artık ürünlerin oluşmasını önleyici, iltihap azaltıcı, glikoz ve kolesterol düşürücü metabolik etkileri mevcuttur. Ciddi olumlu metabolik etkilerinin yanı sıra ruh halimizi de olumlu yönde etkilediği çalışmalarla gösterilmiştir.
Baharatlı yiyecekler bireysel tuz alımı seviyemizi azaltabilir. Sağlıklı yaşam için tuz tüketimini azaltmamız gerektiğinden baharat tüketimini arttırmak basit ve etkili bir alternatiftir.
Şimdi baharatların çeşitlerine göre etkilerine birlikte göz atalım:
Kırmızı biber: Eski çağlardan beri kullanılan kırmızı biber ana bileşen olarak kapsaisin maddesini içerir. Bu madde kanser önleyici olarak etki gösterir. Genellikle acı bir tada sahip kırmızı biber güçlü bir antioksidan görevi görür. Vücut ısısını arttırarak metabolik hızımızı yükseltir. Tokluğu arttırıp enerji ve yağ alımını azaltarak obeziteye karşı mekanizmaları uyarır.
Tarçın: Tarçın güzel kokusu ve lezzetinin yanı sıra insülin duyarlılığını arttırarak daha iyi bir kan şekeri kontrolünü sağlar. Araştırmalar diyabetik hastalarda açlık kan şekerini %10-29 oranında azaltabileceğini göstermiştir.
Kan trigliseritlerinin, kolesterolün azalmasına yardımcı olduğunu gösteren çalışmalar da vardır.
Zencefil: Soğuk algınlığı ve gripte bağışıklık sistemi için iyi bir destektir. Zencefil aynı zamanda güçlü antiinflamatuar etkisi sayesinde kas ağrılarını da azaltır.
Eklem şişliği, kıkırdak tahribatı, romatoid gibi hastalıklarda etkilidir.
İçeriğindeki ‘‘gingerol’’sayesinde hamilelikte ve gebelikten kaynaklanan bulantıyı azaltmada kullanılır.
Kan şekerinin dengelenmesi ve insülin duyarlılığının artırılmasında etkilidir. Daha az açlık hissettirerek ve daha az gıda alımını sağlayarak obeziteyi yönetmede faydalı olabilir.
Karabiber: Hemen hemen her türlü yemeğe bütün olarak veya toz halde konulan karabiber içeriğinde bulunan ‘’piperin ‘’ile metabolizmayı hızlandırıcı etki gösterir.
Zerdeçal: Köriye rengini veren zerdeçalın içinde özellikle ana bileşen olarak ‘’curcumin’’sayesinde sağlığa birçok faydası vardır. Curcumini artık her yerde duyabiliyoruz.
Curcumin yüksek antioksidan ve antiinflamatuar etkisiyle kansere karşı savaşır.
İçerisindeki curcuminin etkisi karabiberdeki piperinle ve zeytinyağıyla birleşince artmaktadır .Birlikte tüketimi biyoyararlılığı arttırır.
Sarımsak: Sarımsağın doğal antibiyotik olarak bağışıklık sistemini güçlendirdiğini artık biliyoruz. Bu etkisi için ciddi derecede tüketime de dikkat edilmelidir.
Sarımsağa kendine özgü kokusunu ve tadını sülfürlü bileşiklerden ‘’allicin’’ verir. Allicin kan basıncını, kan kolesterol ve trigliserid seviyelerini düşürmektedir. Bu nedenle kalp-damar sağlığını korur. Kanı sulandırır. Kan sulandırıcı kullananların, diyabetlilerin dikkat etmesi gerekmektedir.
Sağlıkla…