Bağımlılık dediğim şey her türlü bağımlılık olabilir. Sigara, alkol, yeme, bilgisayar, seks, alışveriş, konuşma gibi her türlü bağımlılığın tedavisinden bahsedeceğiz. Hepsinin tedavisi aynıdır. Eroin bağımlılığını, yeme, alkol bağımlılığını ortak tedavi ederiz. Kişinin iç dünyasında olumsuz duygular vardır ona iyi gelmeyen duygulardır bunlar bu duygulardan kurtulmak için ona haz veren şeylere yönelir. O haz veren şeyi de sürekli almak ister. PC, sevişme, eroin , yemek tatlı her şey yazılabilir. Birilerine kötü davranmaya bile bağımlı olabiliriz. Bağımlı olmak için kişinin hem çok fazla travması olması lazım bir de çocukluğunda kötü duyguda kalamayan hemen iyi duyguya geçmek isteyen bakıcılar ebeveynler olması gerekir. Örneğin babası acıkınca hemen bağırıyor ve çorbayı hemen yemek istiyor açlık duygusunda kalamıyor anne öfke duygusunda kalamıyor ve hemen yemek yiyor sigara içiyor tatlı yiyor sinirleniyor birine bağırıyor ve o duyguda kalamıyor. Sağlıklı insan her türlü duyguda bir süre kalabilir. Bir olay oldu seviniyorum ya da üzülüyorum hemen hazza geçmek istemiyorum ve bunu tolere edebiliyorum. Bağımlılığa aday kişiler bunu başaramazlar. Sevinci de üzüntüyü de uzun yaşayamaz. Sevindirici bir olay olur sevinirsin bu kişi bunu da yapamaz 5 dakika sonra üzülecek bir şey bulur o anda o sevindirici olayı konuşmaya gerek yoktur bir örnek bulur ve o anda o sevinç duygunu bozmayı amaçlar.
Kendilik kapasitesi gelişmemiş olan çocuklar kendisini annesi ya da babası zanneder. Bunlar bağımlılığa aday kişilerdir. Temel ihtiyaç kimliktir. Bu yoksa bunlar bağımlılığa adaydır ikame ( her çocuk ikame değildir anne o çocuğun yasını yasadıysa konu kapandıysa bu yaşanmayabilir) çocuklar bağımlılığa adaydır ikame çocuk o dogmadan önce başka çocuk vardı onun yerine sen doğdun kardeşin öldü çocuk dogmadan önce birinin ölmesi esastır kürtaj yerine ölü doğum yerine gelmiş olmalı o ölenin duygusuyla sana bakıyor. Deden öldü ya da sen öldün seni deden zannediyor. Onun adını sana veriyor bu çocuklar bazen kendini yaratıcı yüce ya da yok gibi saf saf bakar davranır iki uçta git gel olabilir. Çok yoğun duygulanım yasarlar o yüzden de bağımlılığa adaydır. Anda kalan anı yasayan bireyler bağımlılığa aday değildir. Anne bunu bakışıyla ses tınısıyla her şekilde çocuğa yansıtır. Çocuk ben sağlıklıyım iyiyim annem neden bana böyle bakıyor sürekli üzülüyor anlam veremiyorum der ama anne ikinizi ayrıştıramıyordur. Burada annenin terapi alması şarttır. Beynimizde duygu biriktirmemek onemlıdır. İkame çocuk duygusunu anne verir bilinç dışı olarak. Anneler ya da babalar genelde bir çocuktan bahsederken aynı dayısı, dedesi, halası vs gibi cümleler kurar bunları söylememek gerekir. Çünkü çocuk başka biri dedesi başka biri. Özellikle benzetilen kişi ölmüşse söylememeye dikkat edin. Her turlu bağımlılıkta terapötik yaklaşım uygulanır. Bağımlılık terapisi danışan acısından zordur terapist acısından zor değildir. Belli bir yol haritası vardır. Örneğin 20 tane problemi var çaresizlik yalnızlık hiçlik yok olma tecavüze uğrama duygusu vardır. Sigara içersin tatlı yersin eroin alırsın hepsi geçer bağımlı olduğun madde hepsinden seni korur. Tatlıyı yiyince duygu ne olursa olsun geçer. Terapiye gelen danışan sevgilim terk etti diye gelir sigarayı bırakcam diye gelmez 3-4 ay sonra bize bu bağımlılıktan bahseder. Ben kokain kullanıyorum nasıl kurtulurum der. Genelde hep bir sorunla gelir Bize yavaş yavaş bunları görüp birleştirmek zaman alır. O yüzden danışan açısından zordur..
Peki tedavide nelere dikkat ederiz?
- Bağımlı olan madde her ne ise onu yasaklama sigarayı ne kadar içiyorsa o kadar içecek bunu azalt diye bir şey söylemiyorsunuz çünkü yasak olan bir şeyi beynin daha çok merak eder önce azaltır gibi görünür sonra daha fazla içmeye baslar diyette olduğu gibi önce zayıflar sonra çok kilo alır.
- Bağımlı olduğu maddeyi almadan önce 10 dakika bekleyecek örneğin sigara bağımlısı ama tam sigara duygun geldi sigarayı 10 dakika önüne koy bekle sonra onu içebilir bu 10 dakika önündeki madde haz veren bir maddeye ulaşamadığı için çok uzun bir süredir danışan için ama arkadaşıyla sohbet kısa bir zaman gibi gelir. 10 dakika beklediği surede ilk 3 dakikadan sonra bazı olumsuz duygular gelmeye baslar. Danışanlarımız genelde kötü duyguda kalmak istemezler. Danışan peçete aldı, bir şey içti o duygudan çıkmaya teşebbüs etti biz yine onu kotu duyguya çekeriz. Duygu boşalana kadar devam eder. Bir süre sonra duygu kalmaz sadece bilgi kalır. Bizi etkileyen anıdaki duygudur. Annem bana böyle davrandı ve üzülmüştüm bilgisi vardır duygu yoktur. Annem böyle davrandı çünkü dedem de ona böyle davranmış gibi bir bilgi vardır gerçekliği görmek önemlidir anıyı detaylı inceliyoruz. Bunlara baktıkça kotu hissetmeye baslar çünkü bağımlılık veren madde kotu duyguyu rahatlatmak içindir. Diyor ki danışan kotu hissediyorum duygusuna daha detaylı bakmalıyız. Bu kötü hissediyorum hangi duygunun duygusu yalnızlık, çaresizlik, boşluk, içim dağılıyor gibi oluyor, içim parçalanıyor vücudumu hissetmiyorum gibi her ne ise bu duygu serbest çağrışımla kişi kendisi belirler. Bu duygu neye benziyor diye sorarız bunu fark ettikten sonra çalışacağımız duygu artık kötü hissediyorum yerine daha özelleştirilmiş olan bu duygudur. örneğin kişi sigarayı o 10 dk içmediğimde hissettiğim kötü duygu şu, artık onu seansa getirecek ve onu konuşacaksınız. Boşluk, yok olma, parçalanma, zarar görme, sevgisizlik, yalnızlık gibi duygular yüzde 80 gelir. Bunu danışana öğretiyorsun sonra danışan bir yandan sigarasını içtiği günlerde bunu düşünür. Sigara içtiğim günlerde sevgisizlik duygumu öldürüyorum bunun için sigara içiyorum diye düşünüp bir yandan sigara içecek. Beyin şunu zanneder eroin içip rahatlıyorum ama yalnızlık duygumu börek yiyerek hafifletiyorum şeklinde beyne o mesajı vermeyi seansta danışana öğretiyoruz. Burada mesela duyguya daha detaylı bakıcaz günlük hayatta kendimi seviliyor hissettiğim hissetmediğim durumlar nelerdir? İkincisi, çocukluk ve ergenlik dönemlerinde bu duyguya dair anlılar sevgi almış hissettiğin ve almamış hissettiğin zamanlar hangileri? Üçüncüsü de terapi odasında sevilmiş hissettiği ve hissetmediği durumlar nelerdir? Danışan bu üçüne bakacak. Günlük hayatta ,çocuklukta ve terapistle nasıl yasadı? Bu durum terapistle yaşanmadıysa ne olsaydı yaşanırdı? Bu duygudan kurtulmak için de sigara içiyorsun der yüzleştirme yaparız. Bunu yaptıkça sigaraya olan ihtiyaç azalır bu çalışmalar devam ettikçe sevgisizlik azalır başka bir kötü duygu gelir. Örneğin değersizlik duygusu yerini alır. Sigara içmeden duruyorum ama değersiz hissediyorum gibi. İkici duyguya geçiş yapıyoruz bir sonraki duygu çaresizlik olabilir. Örneğin hem terapisi devam ediyor hem de bağımlılığı azalıyor bu ara çok kitap okuyorum ya da çok yoğunum sigarayı daha az içiyorum der ama bu azalma zaman azlığıyla değil terapiyle ilgilidir. Bazen duyguların tamamı sana ait değildir. Bazıları da bakıcıya aittir. Kendi duygusuysa anılar gelir ve katarsis yasar danışan ağlayarak anlatır öfkeyle anlatır üzülür çaresiz anlatır terapistin yapacağı şey danışanı duyguda tutmaktır bir çeşit EMDR yapıyorsunuz onu duyguda uzun tutuyoruz sabit bekliyoruz. Tepkisiz kalarak duygu boşaltmasını sağlıyoruz. Eğer bakıcının duygusuysa duygu boşaltmak yetmez ayrıştırma yapmak gerekir burada sabit durmayacağız annem başka biri ben başka biriyim şeklinde ayrım yapmak onemlıdır. Beynim tüm acılar bana ait zanneder beynim ayrıştırmayı başaramaz bunu sadece terapist yapar benim ego parçalarımla bakıcıların ego parçalarını ayırt etmek gerekir. Ayrım yapamayan sağ beyindir. Sol beyin bunu çok iyi bilir. Annem başka biri ben başkayım ama sağ beyin duygusal olan taraftır. Sağ beyine bir şeyi öğretmek için basit bir cümleyi on bin kere söyleriz. Sol beyin ayrıntılı ve detaylı bir konuşmayla ögrenirken sağ beyine basit cümle ve çok tekrarla öğretebilirsiniz. Zorlandığımız şey de ötekilerin duygularıdır kendi duygumu üzülüp ağlayarak öfkelenerek boşaltabiliriz ama ötekinin duygusunu boşaltamayız onu ayrıştırma ile ancak engelleyebiliriz. EMDR burada etkili değildir.
- Duygu çok yoğunsa kendimi çok yanız hissediyorum bekledikçe duygu yükselir ama bu sonsuza kadar yükselmez bir sure sonra azalır ve geçer eğer dayanmıyorsam bir süreliğine oradan çıkıp başka bır şeyle uğraşıyorum danışan sızın haftada yaptığınız bır saatle iyileşmez kendi de evde 5 saat yapar ve ıyılesır danışan kendi kendine terapi yapmayı ögrenmelidir duygu çok yoğun ve orda kalmakta zorlanıyorsa EFT yapmak (EFT tekniği (Emotional freedom techniques / Duygusal özgürleşme tekniği); vücudun etrafında bulunan enerji meridyenlerinin uç noktalarına dokunmayı içeren, fiziksel gerilimi azaltmak ve daha derin bir zihin-beden bağlantısını teşvik etmek için yapılan bir prosedürdür.) iyidir. Papağan gıbı tekrarlayacak yalnızım sürekli çok yalnızım derse dokunarak söylersen daha iyidir. Eğer etrafta birileri var dokunmak saçma olabilir o zaman içinden söyle kulaklıkla ses kaydı yap dinle enerji yüksekse kelimeye dök enerji yüksekse kendi sesini dinle o da terapidir. Duygu boşaltıyoruz bazen danışan seansta bunu boşaltmaz o zaman bunu karşılıklı yaparız karşılıklı ben soyluyorum çok yalnızım o diyor çok yalnızım bizden duyması da duyguyu boşaltmayı sağlar tıpkı oyun terapisinde çocuğa oyuncaklar üzerinden duygu boşaltımı yaptığımız gibi. Bu cümle zamanla değişebilir biraz zaman sonra olumlu şeyler gelir aslında o kadar da yalnız değilim biraz rahatladım der örneğin. Bunun dışında çok yalnızım diye yazmak ya da yazdığın bir şeyi duvara asmak da işe yarayabilir gün içinde ona direkt bakmazsın ama çevresel görme aracılığıyla görürüz beynimiz okur ve subliminal mesaj olur bu da işe yarar ya da telefonuna yazar mesela annem Ayşe beni arıyor gibi ya da arkadaşım Ahmet ya da sevgilim Fatma şeklinde yazarsanız o başka biri ve ben başkayım algısı olup bu da terapi olur. Bizim istediğimiz şeyler başımıza gelir istemediğimiz şeyler de basımıza gelir ben yalnızım dedikçe duygu boşaltırsın ve yalnızlığı çağırırsın buradaki ayrıntı duygu boşaltmak amacındaysa yalnız kalmazsın ama kendine acı çektirmek mazoşist bir şekilde söylersek bu yalnızlığı çağırırız mesela sevgilim beni terk edecek diye korkuyoruz ya da çocuğum ölecek diye korkuyoruz ve aslında çocuğum o çocukta tehlikeli işlerle uğraşmaya başlar hızlı araba kullanır ve bir gün ölür o ölümde benim de katkım vardır tamamı kader değildir. Cümleyi rahatlatmak amaçlı söylersen terapi olur acındırma mazoşistçe söylersen o şey basına gelir.
- Sigara sevgi eksikliği saz kursu gitmek istiyor ama gidemiyor babası onaylamıyor sevgi almak için oraya gitmiyor ve kendisini sevmek için yapabileceği şeyleri düşündüğünde saz kursuna gitmek aklına gelir.
- Benim adım Tuğba 33 yasındayım ben bugün ne yaparsam sevilmiş hissederim yavaş yavaş söylersen sağ beynin, koştur koştur söylersen sol beynin duyar sonra bunu söyleyip düşünmeyiz çünkü düşünce sol beyinden gelir bu cümleyi söyledim durdum bir dakika sonra çocuksu şeyler gelir yağmurlu havada dondurma yemek istiyorum bu sağ beyinden gelir Starbuc’ta kahve içme fikri sol beyinden gelir. Bir danışan okul duvarında yürümek, başka bir danışan sümük yemek istiyorum. Bız yarım kalan dosyaları kapatmak istiyoruz. Bu dosyalar kapanınca o durum azalır amaç çocukluktaki hipnozu görüp bozmak bizi orası yönetiyor orası düzelirse bugünkü hayatım da düzelir.
- Bonzai gıbı maddeleri kullananlar genelde ergen çocuklardır bunlar terapiye gelmez ama ailesi gelir aile geldiğinde sunu söyleriz bu çocuk bir sene 6 ay daha bonzai içer sen terapiye geleceksin sonra aile değişince çocuk değişir. Bazen aileyi çağırırsın aile de gelmez çünkü çocuğun bonzai içmesi ailenin sağda solda bunu anlatması da onun için bir hazdır çocuğun bonzai içmesi onun kaarınadır. Anne babalar ulvi canlılar değildir çocuklarının hasta olmasını ister sağlıklı çocuk istemezler adam alkolik mesela kadını çağırıyoruz kadınla ilişkisi düzelince adam alkolü bırakır ama her çağırdığımız insanlar da çok çok nadiren gelirler.
Şimdi mesela ben sevgisiz büyüdüm sevgilimle anılarımda duyguları boşaltıyorum bu birinci yoldur. İkincisi bugün ne yaparsam kendimi sevmiş olurum diye sorup sümük yiyorum. Üçüncüsü de bir arkadaşımla buluştum bana severek bakıyor bu da terapi olur ama yine de çocukluk muhataplarıyla kurulan ilişki daha onarıcıdır. İlkokul arkadaşım, komsu teyze, annem babam halam iyiydi onu ziyaret et o da terapi olur. Seni çocukken tanıyan kişilerin verdiği sevgi de çok onarıcı olur. Kişilikte önemli kısın 0-7 yaş 10-20 yas arası en önemli kısımdır ilk orta lise üniversitenin ilk yıllarındaki kişiler de onarıcıdır bunlar terapini hızlandırır.