“BAĞIMLILIK”
İLETİŞİMİN VE BİLGİNİN ÖNEMİ
Bireysel deneyimler,
Kötü deneyimler, alışkanlıklar, arzular ,dürtüler …
İyi deneyimler, alışkanlıklar, arzular, dürtüler…
Bizi biz yapan şeylerden bahsediyorum aslında hatalarda dahil hatta sonrasında gelen pişmanlıklar bile
Kişiye göre her deneyimin etkisi, gücü, izi değişmektedir.
Bağımlılık açısından bakarsak ,
“Evet, bu benim için kötü bir deneyim oldu. Ders çıkarıp yola devam etmeliyim.” cümlesi kurulduğunda çok geç olmuş olabilecek bir deneyimdir. Çok geç olabilir demekteki amacım bağımlılığın gelişmiş ve kişide vücut bulmuş olmasıdır.
Bağımlılık tedavisi olan bir beyin hastalığıdır.
Yetişkinler deneyimleyeceği şeyi ayırt edebilirler. Avantaj ve dezavantajlarını fark edebilirler. Belki göze bile alırlar. Ama çocuklarımızda gençlerimizde aynı şey geçerli olmayabilir. Onlar bilişsel olarak gelişmekte olan varlıklardır.
Deneyimlemeye yeltendikleri şeyin avantaj ve dezavantajlarını ayırt edemeyebilirler. Burada iş yetişkinlere düşer. Ebeveynler dünyaya getirdiği bireyi en doğru şekilde korumak ister. Amacı korumak olsa da kişi her zaman en doğru yaklaşımı elde edemeyebilir. O noktada da kişi kendi çocukluk yıllarından, deneyimlerinden faydalanır.
İnsanız, olur. Olacaktır.
Ebeveynliği bir yetenek olarak ele almamızın yanlış olmayacağını düşünüyorum .
Geliştirilebilir
Gelişim için gerekli olan kriterler ise kişisel eleştri ve istektir.
Onları anlamaya yardımcı olabilecek en güzel soru ;
“ Benimle nasıl iletişim kurulsa etkili ve kalıcı olurdu? “
Çocuktaki kötü alışkanlıkları ortadan kaldırabilecek tek şey iletişimde olmayabilir. Onlar rol model alırlar yani örnek alırlar yetişkinleri ve gördüğü bir davranışı uygulamasını kesmek iletişim kurmaktan değil davranıştaki değişiklikten geçebilir.
Köşe yazılarımda sayfalarca yazabilsem keşke diye hayıflanmıyor değilim. Ama bana ayrılan köşenin bu hafta da sonuna geldik. Sizlere önemli iki konu hakkında bilgileri aktarıp bu haftaki yazımı sonlandıracağım.
Bağımlılığı Etkileyen Faktörler;
*Aileden örnek alma veya genetik geçiş ile bağımlılığa yatkınlık
*Arkadaş ortamı ( okul vs.)
*İnternetteki bağımlılığa özendirici bilgiler ( zevk ve hazzından bahseden videolar vs.)
Kötü alışkanların olduğuna dair gözlemler;
*Madde kullandığına dair fiziksel kanıtlar
*Duygu durum olarak aniden sinirlenmek ve kısa süre sonra normale dönmek
*Okul, ders gibi süreçlerle bağının zayıflaması ve ilgisizleşmesi
*Evden eşyaların eksilmesi, yalan söyleme alışkanlığı edinmesi
*Arkadaş ortamında sık değişimler
*Öz bakımın düşmesi
*Dikkat eksikliği ve konsantrasyon problemleri yaşaması
*Gözaltı morlukları, kan çanağı gözler, hızlı kilo kaybı
*Uyuma, yeme içme gibi alışkanlıklarında bozulmalar
Doğru olmayan yaklaşım kötü alışkanlıkları daha fazla tetikleyebilir.
Bağımlılık ile ilgili bilgileriniz artması adına önerdiğim iki kitabı sizlerle paylaşacağım. Bilmek, bilinçlenmek sadece kendi çocuğunuzda değil birçok çocuğu kurtarabilir.
Kitap Önerisi
-Bağımlı Aileleri İçin Rehber Kitap - Kültigin Ögel
-99 Sayfada Uyuşturucu Ve Gençlik - Kültigin Ögel
Unutmayalım ki ,
Bilgi, bölüşüldükçe artan hazinedir.
Bhartrihari
Sağlıklı günler