Ayrılıklar bağlanma sistemimiz bozar. Hayatımız boyunca birilerine bağlanarak ve kendimizi güvende hissetme ihtiyacıyla ilerleriz. Örneğin bebeğin annesine veya birincil bakıcısına bağımlı olması gibi bir süreç vardır.
"Normalde bu süreç var, küçük bir çocukken, bağlanma bağınız annenle ya da babanla veya yakın bir bakıcıyla gerçekleşir. Ergenliğe geçiş yaptığınızda, bu bağlanma bağı en yakın, en samimi arkadaşlarınızla olur. Ve sonra yetişkin olduğumuzda, birincil bağlılığımız muhtemelen romantik bir partner olacak.”
Ve partnerinizden ayrıldığınız zaman birincil bağlılığınızı kaybetmiş gibi hissedersiniz. Bu süreçte size iyi gelecek durum ise erken çocukluk ve ergenlik döneminde birincil bağlılık yaşadığınız insanlarla daha fazla vakit geçirmeniz olacaktır. Yani ayrılık sürecinizde aileniz ve arkadaşlarınızla bol bol vakit geçirin.
Ayrılıklar kişide benlik kavramını zedeler. Kişi eski sevgilisine karşı öfke doludur ve kendisinin mücadele edilmeyecek kadar değersiz olduğu yanılgısına kapılır. Bu süreçte kişinin kendisine acımayı ve üzülmeyi patolojik bir hale getirmeden yenilenme ve kendini keşfetme sürecine geçmesi gereklidir.
Ayrılıklar kişide sağlıksız beslenme ve düzensiz uykuya neden olabilir. Bu durum kişinin günlük hayatına ve bünyesine zarar. Olması gerekenden daha sinirli, yorgun ve halsiz hissedebilir. Bu yüzden zaten duygusal bir darbe ile başa çıkarken vücudunuzda da işleri zorlaştırmayın. Yeterli ve kaliteli uyumaya, sağlıklı ve düzenli beslenmeye çaba gösterin. Bunun yanı sıra düzenli yürüyüşler veya fiziksel aktivelerde size iyi gelecek.
Ayrılmalar kendinizi kontrolden çıkmış gibi hissettirebilir. Bu süreçte kariyerinize (eğitim hayatınıza) veya ilgi alanlarınıza odaklanmanız ve bir şeyleri başarabildiğinizi görmeniz kendinizi daha özgüvenli ve değerli olarak hissettirir. Aynı zaman da kontrolün tamamen sizde olduğu bir alan olması da zihninize hayatınızın gücünün sizde olduğu mesajını verir.