İşte Bu Doktor İndir
Astım akciğer içi hava yollarında (bronşlarda) daralmaya neden olan ve ataklar halinde seyreden kronik (müzmin) bir hastalıktır. Dünya genelinde yaklaşık 300 milyon kişiyi etkilemekte olup en az 10 çocuktan birinde ve 20 yetişkinden birinde görülmektedir. Astımda hava yolu duvarları mikrobik olmayan iltihabi bir olay nedeniyle şişer ve ödemlenir. Bu durum akciğerleri uyaranlara duyarlı hale getirir. Böylelikle toz, koku, duman gibi çeşitli tetikleyiciler ile hastada öksürük, nefes darlığı, hışıltı ve göğüste sıkışıklık gibi belirtiler ortaya çıkar. Atak dönemlerinde hava yolu duvarındaki kaslar kasılır, şişlik artar, salgı bezlerinden mukus salınımı olur ve hava yolu darlığı artar. Bunun sonucunda astım belirtilerinde de artış ortaya çıkar. Bazı hastalarda hafif belirtiler varken bazılarında hayatı tehdit edecek şiddette belirtiler görülür. Ataklar arasındaki dönemde kişi genellikle kendisini iyi hisseder. Astım hastalığı tedavi ile kür olmaz ancak belirtileri kontrol altına alınabilir. Astım zaman içinde değişkenlik gösterdiğinden düzenli hekim kontrollerinin yapılması ve gerektiğinde tedavinin yeniden düzenlenmesi önem taşımaktadır. ASTIMLA İLGİLİ SIK SORULAN SORULAR Astım bulaşıcı mıdır? Genetik geçiş gösterir mi? Astım bulaşıcı bir hastalık değildir. Ancak bu hastalık genetik geçiş göstermektedir. Yani ailede astım veya alerjik hastalık olması bireylerde astıma yatkınlık oluşturabilir ve astımın önemli nedenlerinden biridir. Astım ilaçları bağımlılık yapar mı? Hayır, astım ilaçları bağımlılık yapmaz. Astım ilaçları zararlı mı? Astım tedavisinde kullanılan en önemli ilaç kortizondur. Hastaların büyük çoğunluğunda bu ilaca karşı bir korku ve önyargı vardır. Oysa ki nefes yoluyla alınan kortizonlu spreylerin tüm vücudu etkilemesi ve kilo alımı, iştah artışı ya da kemik erimesi gibi bir yan etki oluşturması çok nadir görülen bir durumdur. Kortizon ağızdan tablet şeklinde veya damar yoluyla uzun süreli kullanıldığında yan etki oluşturma riski çok daha yüksektir. Astım atağına yol açan nedenler nelerdir? Gribal enfeksiyonlar, polen ve ev tozu maruziyeti, soğuk hava, bazı ilaçlar (özellikle bazı ağrı kesiciler), sigara içilmesi veya dumanına maruz kalınması, kimyasal gaz-duman maruziyeti, hava kirliliği, duygusal stres (aşırı heyecan, üzüntü, sevinç), mantarlar, hayvan alerjisi olması gibi durumlar astımlı hastalarda belirtileri arttırabilir ve atağa yol açabilir. Astımlı hastalar evde hayvan besleyebilir mi? Evcil hayvanlara alerjisi olan hastalarda evcil hayvanın evden uzaklaştırılması tedavinin en önemli basamağıdır. Astımlı hastalar grip aşısı yaptırmalı mı? Grip aşısı 65 yaş üzeri astımlı hastalarda ve ağır astımlılarda önerilmektedir. Obezitenin (fazla kilo) astımla ilişkisi var mı? Evet, obezite ve astım arasında ilişki vardır. Obez kişilerde astım riski kilolu olmayanlara göre daha yüksektir. Ayrıca obezitesi olan astımlı hastalarda hastalık daha ağır seyreder, tedavi edici ilaçların etkisi azalır, ilaç ihtiyacı daha fazladır ve astım belirtileri daha zor kontrol altına alınır. Bu nedenle astımlı hastalarda kilo kontrolü önemlidir ve kilo verme tedavinin bir parçası olmalıdır. Astımlı hastalar spor yapabilir mi? Astımlı olmak spor yapmaya engel bir durum değildir. Hastalığı kontrol altında olan astımlı hastalar hekimlerine danışarak uygun tedavi ile ve tetikleyici etkenlere dikkat ederek spor yapabilirler. Düzenli spor aktivitesi hastalığın seyrini de olumlu etkiler. Yapılan sporun süresi, ağırlığı ve yapıldığı ortam önemlidir. Astımlılar yürüyebilir, hafif koşu yapabilir, bisiklete binebilir ve yüzebilir. Bu hastalarda özellikle önerilen yüzme solunum kas gücünü arttıran bir spordur. Ancak küf alerjisi olanların kapalı yüzme havuzlarında yakınmaları artacağı için bu durumlarda açık havuz veya denizde yüzme tercih edilmelidir. Bazı astımlılar havuzda kullanılan klor maddesine duyarlıdır ve yakınmalarında artışa yol açabilir. Bunu önlemek için yeni klorlanmış havuza girmemeye dikkat edilmeli, yüzmeden hemen önce nefes açıcı ilaçlar kullanılmalı veya denizde yüzme tercih edilmelidir. Çayır, çimen poleni alerjisi olanların ilkbaharda açık havada yapılacak sporlardan kaçınmaları uygun olur. Rüzgarsız havada, kapalı alanlarda veya polenlerin nispeten azaldığı akşam saatlerinde spor yapmaları sağlanabilir. Soğuk ve kuru havada yapılan egzersizler bazı astımlılarda krize neden olabilir. Bu nedenle kayak, buz pateni gibi sporlar astımlılar için yüksek riskli kabul edilir. Yüksek riskli olan diğer sporlar ise tüple yapılan dalgıçlık ve paraşütçülük gibi sporlardır.   Astım hamileliğe engel mi? Hamile kalındığında astım ilaçları kesilmeli mi? Hayır, kişide astım olması hamileliğe engel değildir. Hamile olan astım hastalarının güvenle kullanabilecekleri ilaçlar vardır. Gebelik döneminde astım ilaçlarının kesilmesi doğru değildir. Bu hastalarda astım tedavisi hekim kontrolünde yeniden düzenlenmelidir. Astım hastaları nasıl takip edilmelidir? Astım hastaları da hipertansiyon veya şeker hastaları gibi düzenli olarak hekim tarafından izlenmelidir. Astım tedavisi başlandıktan hemen sonra 1-3 ay arasında, daha sonra 6 ayda bir düzenli olarak değerlendirilmelidir. Düzenli hekim kontrolü olmazsa astım atakları daha sık yaşanabilir. Normalde astım uygun tedavi ve tetikleyici etkenlerden uzak durulması sayesinde kontrol altına alınabilir. Ancak astımı kontrol altına alınmayan ve tedavi edilmeyen kişilerde havayollarındaki darlık kalıcı ve sabit hale gelebilmektedir. Bu nedenlerle hastanın düzenli kontrollerinin yapılması önem taşır.