AŞK (İLİŞKİ) BAĞIMLILIĞI Bireyler madde bağımlısı olabildikleri gibi insanlara da bağımlı olabilirler. Sevgi nesnesi beyindeki ödül sistemini aktive ederek maddenin yarattığı etkiye benzer bir haz ve doyum yaşatabilir. Bireyin sahip olduğu bazı kişilik özellikleri ve davranış örüntüleri sebebiyle karşısındakiyle bağımlı ilişkiler geliştirmesi ‘’ilişki bağımlılığı’’ kavramı olarak karşımıza çıkmaktadır (Tanhan ve Mukba, 2014). Bu kavram; ‘’aşk bağımlılığı’’, ‘’sevgi bağımlılığı’’ isimleriyle de geçebilmektedir. İlişki Bağımlısı Bireylerin Özellikleri Duyguları yansıtmada eksiklik (Fischer, Spann ve Crawford, 1991), Başkalarına güven duymaya dair korku, ilişkide diğerine aşırı odaklı ve samimiyetten uzak davranışlar (Sioui ve Tousignant, 2009), Terk edilme korkusu, ilişkinin devamı için partnerini sürekli kontrol altında tutmaya çalışma, Partnerinin ihtiyaçlarını öncelik olarak görme ve ilişkide hep kendini suçlama (Rusnáková 2014), Boyun eğicilik, sınır koyamama, hayır demekte zorlanma, düşük benlik saygısı, mükemmeliyetçilik (Jeremiah & Joan, 1993; McDaniel & Yates, 1994; Beattie, 1992; Pollack, 1992), Sürekli başkalarını memnun etme çabası ve başkalarının hatalarından dolayı değersizlik hissine kapılma (Beattie, 1992). Madde Bağımlılığı ile Benzer Yönleri: Birey partneri için karşı konulamaz bir istek içerisindedir. Bu durum madde bağımlılığındaki ‘’aşerme’’ ile benzer bir durumdur. Kişi ilişkisinden ötürü diğer ilgi alanlarını, aktivitelerini bırakır. İlişki bittiğinde madde yoksunluğuna benzer bir yoksunluk süreci yaşayabilir ve sanki varlığından bir parça kaybediyormuş gibi acı hisseder. Tolerans geliştirme sürecinde de partnerinden giderek daha fazla ilgiye, fedakârlığa, ödüle, sadakat isteğine ihtiyaç duyabilmekte ve bağlılık konusunda güvence istemektedir.