İşte Bu Doktor İndir

Danışanlarımla anksiyete üzerine çalıştığım süreçte en çok gelen sorulardan biri 'Anksiyete geçer mi?' oluyor. Dahası, öncesinde okudukları yanlış bilgiler ve anksiyetenin doğası gereği ise kesin yargı içeren fikirlere ikna olmuş halde başlıyoruz seanslarımıza. 'Anksiyete hiç geçmez ve hep hayatınızda olacak' gibi kesin ve yanlış söylemleri dönüştürmek, terapi sürecini oldukça değiştiriyor. 

Öncelikle söylememiz gerekiyor ki, anksiyete geçer ya da geçmez demek yanlıştır. Süreç tamamen kişiye özeldir ve aslında büyük orandada kişi terapi sürecini tamamlayıp, hayatına rahatlıkla devam edebilmektedir. Bu sürecin en sağlıklı ilerleme hali, danışanın kendine karşı sabırlı olması ve dönüşmek için izin vermesidir. Dönüşmek kelimesini kullanıyorum çünkü bir şeyi değiştirmek yerine onu yorumlama ve algılama şeklimizi dönüştürüyoruz. Bu sayede danışan daha esnek bir yapıya sahip oluyor ve karşılaştığı sorunları kendi kendine de aşabilecek şekilde yeni bakış açıları geliştirebiliyor.

Eğer günlük rutinlerinizi devam ettirmekte zorlanacak derecede anksiyete yaşıyorsanız, panik olmadan bir uzmana başvurabilirsiniz. Bu süreci destek alarak geçirmeniz, hem en sağlıklı adım olacaktır hem de sürecin uzamaması adına büyük önem taşımaktadır.