Biliyorum kabul etmesi kolay değil fakat söylüyorum; aldatıldıysanız bunun sizinle hiçbir ilgisi yok!
İlişkide sadakatsizlik elbette can yakıcı ve bir çoğumuzun kabul etmeyeceği bir durumdur. Bu travmatik durum kişide birçok bastırılmış öfkenin patlamasına, değersizlik hissine, özgüven eksikliğine, depresyona neden olur ve hatta önceki yaşam deneyimlerinde edinilen kötü hatıraların tekrar anımsanıp varoluşun 5 boyutuna zarar verir. Sadece ruhsal değil fiziksel ve sosyal açıdan da aldatılma travmasının yansımalarını görüyoruz. Bunlar tansiyon problemleri, yeme bozuklukları, alkol sigara bağımlılığı, kumar bağımlılığı, sosyal çevreden çekilme, işten ayrılma gibi durumlar olabiliyor.
Elbette aldatmanın birçok sebebi olabilir ama ben bugün en çok aldatan narsistik kişilik üzerinde duracağım. Bu kişiler sizin ne kadar “iyi” olmanızdan bağımsız olarak sürekli narsistik gereksinimlerini yerine getirecek birilerini ararlar. Narsistik kişilik bozukluğu olan kişilerle beraber olan kadınlar ilişkinin başında partnerlerinin çok farklı olduklarından bahsederler. O adam eskiden sevgi dolu, sürekli eşini yücelten, onunla gurur duyan, gelişmesine destek veren ve buna inanan bir erkek iken zamanla o adamın yerine eşini değersiz gören, başarılarını ve becerilerini küçümseyen bir adam gelmiştir. Bu narsist bireylerin kişilerarası ilişkilerini güçlendirmeye yönelik kullandıkları manipulasyon yöntemlerinden birisidir. Sizin insanlara olan güveninizi kırma odaklı konuşmalar yaparlar. Böylece sosyal çevrenizden izole olursunuz. Patronunuzu bile eleştirir ve günün sonunda işe gitmek istemezsiniz. Herkes kötü bir iyi odur ve siz ona mecbursunuzdur. Çünkü yukarda bahsettiğim gibi değersizsinizdir ve sizi kimse onun kadar sevemez.
Sürekli eski partnerlerle kıyaslama durumu mevcuttur. “iyi” ol yoksa başkasına giderim mesajları verir ve siz en iyisi bile olsanız aldatırlar. Narsistik özellik gösteren kişiler empati yeteneğinden yoksundurlar. Bu yüzden kendi sadakatsizliklerinden sizi sorumlu tutarlar. Bir savunma mekanizması olan “yansıtma” narsistik bireyler tarafından çok kullanılır. Burada kendi fikirlerini başkalarına maletme durumu mevcuttur. Hiçbir sebep yokken sizi sadakatsizlikle suçlayabilirler. Gizledikleri bir şeyler olduğunda sizin ondan bir şey gizlediğinizden şüphelenirler. Biliçdışı ortaya çıkan bu savunma mekanizması kişinin kendi benliğini koruma amacıyla geliştirdiği iyi olmadığına inandığı duygu ve düşünceleri karşısındakine yansıtarak sanki ona aitmiş gibi yaşamasıdır. Her davranışını tolere etmeniz beklenmektedir. Aldatılmayı da öyle. Bu kişiler haksız olduklarını asla kabul etmezler. Dolayısıyla bir küçük özür beklediğinizde size kapıyı gösterip bol şans dilerler. Kendisi mükemmeldir ve hata yapmaz.
Peki nedir bu narsisizmin belirtileri? DSM-5 Tanı Ölçütleri kitabına göre Narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler 9 belirtiden en az 5 tanesine sahip. Bu belirtiler: Üstün biri gibi görülme beklentisi, sınırsız başarı, sevgi, beğenilme, güzellik, zeka gibi düşlemlerle uğraşma, özel ve eşsiz birisi olduğuna inanma, çok beğenilmek isteği, hak ettiğine inanır ve kayrılma beklentisi içindedir, kendi amaçlarına ulaşmak için başkalarını kullanır, başkalarının duygu ve gereksinimlerini anlamak istemez, başkalarını kıskanır ve başkalarının onu kıskandığına inanır, saygısız ve kendini beğenmiş tavırlar sergiler.
Bu özgüvenli hatta kendine aşık diyebileceğimiz kişiliğin altında aslında büyük bir sevgisizlik ve güvensizlik yatmaktadır. Bu hastalar kendilerini beğenmezler ve bu beğeniyi dışarıdan karşılamak zorundadırlar. Oldukça başarılı olmalarına karşın kendilerini başarılı hissetmezler. Bu nedenle kırılgan bir yapıya sahip olan bu bireyler için özür dilemek benliklerini zedeleyici bir durum haline gelir. Bu kişiler haklısın diyemez ve beğendikleri fikirleri bile inkar ederler çünkü kendi opsiyonları daha iyi olmak zorundadır. Diğer kişilerin duygularını anlayamadıkları için kendi duyguları da benzer şekildedir. Terk edildiklerinde yas ve özlem gibi duygulardan çok güç ve kontrolün kaybından dolayı öfke hissederler. Diğer bireylerin mutluluklarına çarpıcı bir biçimde haset duyarlar bu yüzden onları yerme eğilimi mevcuttur. Çevrelerinde sürekli benliklerini yücelten insanları görmek isterler ve bunun arayışındadırlar. Hiçbir zaman sevildiklerine inanmazlar çünkü içten içe bunu haketmediklerini düşünürler.
Klinik pratikte çok az rastladığımız bu kişilik bozukluğuna sahip bireyler yardım almayı reddederler. Yardım alsalar dahi terapötik ilişkinin kurulması pek mümkün değildir. Çünkü aynı gereksinimleri terapiye taşıyan bu kişilerin içgörüleri oldukça zayıftır. Tedavi süreci ortalama 3 senedir. Narsistik özellikler gösteren bireylerle romantik ilişki yaşamak oldukça zordur. Fakat narsisizmin ne olduğunu ve nasıl şekillendiğini öğrendiğinizde bu gibi bireylerle başetme konusunda daha verimli olacağınızı düşünüyorum. Öfkeyi şefkate çevirmek sizin elinizde. Bazen hiç kabul edemeyeceğimiz davranışların altında büyük bir dram yatıyor olabilir. Bu yüzden aldatanın acısı aldatılandan büyük…