Ağız kokusu(halitosiz), bireyin kendisini ve çevresini rahatsız edebilecek düzeylere ulaşabilir.Ağız kokusu bir çok faktöre bağlı olmakla beraber en çok görülen sebebi bireyin ağız hijyenine çok fazla önem vermemesinden kaynaklanır.Ağız hijyenine dikkat edilmesine rağmen devam eden ağız kokuları, başka hastalıklarla da ilişkilendirilebilinir.Sabah uyandıktan sonra yaşanan ağız kokusu normal kabul edilebilinir fakat uzun süre geçmeyen ağız kokularının nedeni araştırılmalıdır.yemeklerin diş aralarına kaçması veya dilde birikmesi ile ağız kokusu oluşur fakat bu kalıcı değildir iyi bir fırçalama ve ağız bakımı iyileştirilerek koku önlenebilir. Bazı durumlarda ağız kokusu olmamasına rağmen birey ağzının koktuğunu düşünebilir. Bu sorunu yaşayan hastalarında diş hekimlerine görünmelerini tavsiye ederiz. Kokunun kaynağı sadece ağızda aranmamılıdr. Ağız haricinde mide ve üst solunum yollarına bağlı hastalıklardan dolayı da oluşabilir.
Nedenleri:
Ağız kokusu yaşayan her 5 hastadan 4 ü oral kavite kaynaklıdır. Gingivitis,periodontitis gibi diş eti rahatsızlıkları ve dilin üzerinin temizlenmemesinden dolayı dil kaplanması ağız kokusunun en dominant sebepleridir.Ağız kokusunun ana sebebi bakterilerin ve spiroketlerin sülfür üretmesidir. Yemek yedikten sonra dişlerin arasında kalan artıklar diş etlerinde bakteri üremesine neden olur. Bu bakterilerde ürettiği sülfür komponontleri sayesinde kötü ağız kokusu oluşturur. İyi bir diş fırçalama ve ağız hijyenimize verdiğimiz önemi arttırırsak yüksek oranda bu kötü kokulardan kurtulmuş oluruz.
Ağız kokusunun temel nedenleri:
Dil kaplanması
Periodontal enfeksiyonlar
Dental patolojiler
Ağız kuruluğu
Kulak burun boğaz sorunları
Akciğerler
Gastrointestinal sorunlar
Karaciğer
Böbrekler
Hormonal sebebler
Alkol kullanımı
Sigara ve tütün kullanımı
Uzun süren açlık
Diyabet
Ağız içindeki mantar ve çürükler
Tanı ve teşhis yöntemleri:
Ağız kokusunun sadece ağız içinden kaynaklanmadığı belirttiğimiz için hekimin bazı unsurlara dikkat etmesi gerekmektedir. Kokunun yemeklerden sonra mı oluştuğu,ilaç kullanımı,gastrointestinal sorunlar,ağız kuruluğu ve kulak burun boğaz hastalığı olup olmadığı gibi sorulara cevap alınır ve not edilir. Teşhisi koymak için ilk olarak ağızdan başlanır ve ağız içinde çürük, yaralar ve özellikle dil muayene edilir. Belli bir sebeb bulunamazsa sorun ağız kaynaklı değildir ve yukarıda belirtilen nedenlerden kaynaklanabilir.Ağız kokusunun teşhisi için farklı klinik yöntemler vardır:
1)kendi kendine muayene:tükürüğün koklanması, bileğin yalandıktan sonra koklanması ve dişlerin arasına kürdan sokulduktan sonra koklanması. Bu yöntemleri kişi kendi uygular ve sübjektif yöntemlerdir.
2)organoleptik ölçüm: Ağız kokusu teşhisi için en yaygın yöntemdir ve altın standart olarak kabul edilir. Değerlendirmeyi bu konuda özel eğitim almış uzmanlar tarafından yapılır. Hasta 10 cm mesafeden ölçümü yapan kişiye nefesini üfler. Hastanın değerlendirmeden 12 saat önce yemek yemeyi kesmesi, diş fırçalamaması ve sigara içmemesi gerekir.
3)halimeter: nefesteki sülfür komponentlerini tespit eden elektronik bir cihazdır. Objektif bir yaklaşımdır.
Tedavi: En başta şikayeti olan hastaların ağız hijyenine önem göstermesi gerekir. Bunun başında dişlerin günlük temizliği,fırçalamak,diş ipi ve gargara kullanımı gelir. Florürlu diş macunu ile günde 3 kere en az 2 dakika dişlerin fırçalanması, diş ipiyle dişlerin arasının temizlenmesi ve gerekirse antibakteriyel ağız gargaraları kullanılmalıdır. Bunun yanında dil temizliğinede önem göstermemiz gerekir. Dilde bulunan bakterileri yok etmek için dil kazıyıcıları kullanılabilinir. Protez kullanan hastalar ise gece protezini çıkarmalı ve sabah kullanacığı zaman iyice temizlemeledir. Su tüketimi , tükürük üretimini arttırır ve bu da ağız içinde yer alan bakterilerin temizlenmesine yardımcı olur. Yapılan işlemler sonuç göstermiyorsa altta yatan diğer sebeblerin incelenmesi lazımdır. Bunun için hekiminize danışmanızı öneriririz.