Beni merak edenlere kendimi kısaca anlatmak istersem;  1996 yılında  Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olarak Tıp Doktoru olmaya hak kazandıktan sonra önce 1996-2000 yılları arasında Radyoloji ihtisasını tamamlayarak Radyoloji Uzmanı oldum.  Tek ihtisasla kalamayıp; tıbbın insanlara yardımcı olmak için daimi okuma ve gelişme ve güncellenme  olduğu bilgisi ile Radyoloji Uzmanı olarak çalışabileceğim halde; tekrar TUS’a girerek Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlığını kazanıp yeniden ihtisasa başladım ve 5 yıllık gerçekten zorlu bir dönemi yüzakı ile tamamlayarak Türkiye’deki şu ana dek bilinen tek Hem Radyoloji hem Kadın Doğum Uzmanı olma şerefine eriştim.  Bu sayede ultrasonografi ya da tomografi gibi görüntüleme metodları ile tanımaya çalıştığım organları, ya da hastalıkları ; takip eden doktoru ve ameliyat eden cerrahı da olarak opere edip;  ameliyatta açıp içine bakmak, lezyonlara dokunmak ve hastalıkların süreçlerini takip edebilmek bana hem Jinekolog hem de Radyolog olarak çok şey kattı (#Bütün, parçalarının toplamından fazla birşeydir!) Ultrasonografi bir kan testi ya da Röntgen değildir. Tecrübe, zaman, ilgi ve teknoloji gerektirir. Hastanın güvenilir bir cihaz aracılığı ile tecrübeli ve ilgili bir hekim gözü ile değerlendirilmesi hem hastaya hem de onun hakkında önemli kararlar verecek olan klinisyene büyük faydalar sağlar. Uzmanlık hayatımda çeşitli yurtdışı deneyimlerim haricinde 10 yıl boyunca iki ayrı özel hastanede görev yaptıktan sonra, hastalarıma ve kendime daha çok ve kaliteli zaman ayırabilmek ve kalabalıktan uzak butik bir ortamda şifalara vesile olabilmek için çok sevdiğim Üsküdar’da küçük bir muayenehanede hizmet sunmaya başladım. Burada gebe takibi, spiral takma, meme ultrasonografisi, fetus'un ayrıntılı incelemesi, İkili test gibi bir kadının ihtiyaç duyabileceği çoğu şekilde hastalarıma yardımcı oldum.  Gelen hastalarımın takip ve tedavisini muayenehanemde yaparken, doğum, ameliyat ve kürtaj işlemleri için güvendiğim hastanelere gidiyordum. Üçbuçuk yıl küçük muayenehanemde yıllardır bana inanan ve canını, sağlığını emanet eden hastalarımın takip ve tedavilerini üstlendim. Aynı yerde, aynı hekimi bulabilmenin ve ulaşabilmenin konforunu ve kıymetini hastalarım da takdir etti ve ilişkimiz artık bir hasta hekim ilişkisinin ötesinde dostluk ve güvene dönüştü.  Tabii beni biraz tanıdıysanız tahmin edebileceğiniz üzere;  bu böyle kalmadı ;) ''Eğer ilerlemiyorsan geriliyorsundur'' mottosu ile, her gün yeni birşeyler okumaya devam ederken; yeni  ( bazen de çok eski!!!) bilgiler ve sağlıkla ilgili tamamlayıcı çözümler aramaya başladım. Çünkü severek ve inanarak yaptığım mevcut Tıp Sanatı ;Tıp Fakültelerinde okutulan haliyle ( bu arada mezunu olmaktan çok gurur duyduğumu saklayamayacağım; Hacettepe gibi Türkiye’in en seçkin Tıp Fakültelerinden birinde bile öğretildiği kadarı ile )  maalesef bazı kronik hastalıklarda çözüm olmuyor; ilaç tedavileri bazı durumlarda sadece hastalığın semptomlarını baskılamak ve yönetmek durumunda kalıyordu. Oysa sebep neydi, o hastalık nasıl ve niye  o insanın başına gelmişti , bundan sonra nelerden kaçınmalıydı, nelere dikkat etmeliydi ve tedavi için daha neler yapılabilirdi?  Bunun üzerine kendime ve aileme ait özel saatlerden ödün vererek Tamamlayıcı Tıp ve Fonksiyonel Tıp alanlarında çalışmalara başladım. Haftalar süren ve pek çok açıdan yıpratıcı Fonksiyonel Tıp Eğitimlerine katıldım,  Tıbbi Ozon Tedavisi ve Kupa Terapisi Sertifikasyonlarını tamamlayarak, GETAT ünitesi kurma aşamasına geldiğimde daha büyük bir mekana taşınmak durumunda kaldım. Kısa sürede dekorasyonumuzu başarı ve zevkle tamamlayan Çalışkan ve işinin ehli Mimarımızın sayesinde ( Volkan Zaimoğlu) yine Üsküdar Merkez’de bana göre büyük, şık, nezih ve havadar bir klinik kurma şansım olduğu için hergün defalarca şükrettiğimi belirtmeliyim.  Yeni merkezimizde rutin tedaviler yoktur, her hastaya farklı ve özel bir tedavi planı sunabilme imkan ve yelpazesine sahibiz.  Şu an mevcut kliniğimde hem klinisyen, hem radyolog gözü ile hastalarımı görüyor, kime ne gerekli ve neyden fayda görecek ise o tedaviyi sunuyorum. Öncelikle o kişinin ( hasta olsun ya da olmasın) hücrelerinin ve dokularının neye ihtiyacı var, nelerin eksikliğini çekiyor onu değerlendirerek, ilaçlara gerek kalmadan doğal bileşiklerle faydalı olmaya çalışıyorum.  Bir cerrah olmama rağmen, cerrahiyi ancak çok gerekli ise yapıyorum. Kliniğimde uyguladığım tedavileri aynı zamanda kendime ve aileme ( değerli eşim Dr Okan Ünlüer, sevgili kardeşim İbrahim Emin Fettahoğlu, annem, babam, kayınvalidem vs vs ) de uyguladığım ve fayda gördüğümüz tedavilerdir. Zaten hastalarım bilir, kendime yaptırmayacağım hiçbir şeyi onlara da önermem.  Bu arada evliyim ve çok şükür biri kız, biri erkek iki evlat sahibiyim. Hepimize sağlık ve esenlikler diliyorum.  Eğitim Hacettepe Universitesi Tıp Fakültesi, Ankara 1990-1996 Ankara Atatürk Anadolu Lisesi 1990-1993 TED Ankara College 1986-1990 Hamdullah Suphi İlkokulu 1981-1986 Kariyer Basamakları Muayehane 2016’dan bu güne Özel Üsküdar Yunus Emre Hastanesi, Üsküdar; İstanbul 2010-2015 (Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı ve Radyoloji Uzmanı) London King’s College Hospital 2010, Londra (FMF Perinatoloji Departmanında observer olarak bulundu, (had been attanded as an observer ) Özel Saygı Hastanesi, Istanbul 2005-2009 (Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı) Bakırköy Kadın-Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2000-2005 (Kadın Hastalıkları ve Doğum İhtisası) Private Esnaf Hospital, Fethiye 1999(Worked As a Radiology Specialist) Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1996-1999 (Radyoloji İhtisası) Royal London College Hospital, Londra 1999 MRI ünitesinde observer (MRI unitesinde observer olarak bulundu.) 1990-1996 Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi  1986-1990 Ankara Atatürk Anadolu Lisesi 1983-1986 Ankara TED Koleji Instagram: @drekinfettahoglu