Kas-sinir sisteminde görülen bir bozukluk olan Miyasteni (Myastenia Gravis) her yaştan hastada ortaya çıkabilmektedir. Kas güçsüzlüğü ile karakterize olan bu hastalık özellikle göz, yutma, solunum kasları ile uzuvları etkiler.

Miyasteni Nedir?

Miyasteni kronik bir otoimmün kas-sinir hastalığıdır. Bu hastalıkta sinirlerden iskelet kaslarına iletilen sinyallerde bozukluk meydana gelir ve buna bağlı olarak da kaslarda güçsüzlük, zayıflama, hareket fonksiyonlarında problemler görülür.

Miyasteni doğuştan gelen bir hastalık değildir. Ancak bazı vakalarda annede miyasteni varsa yenidoğan bebeklerde de geçici olarak miyasteni semptomlarına rastlanabilir.

Miyasteni, bilinenin aksine bulaşıcı tipte bir hastalık değildir.

Miyasteni tüm kasları aynı şekilde etkilemeyebilir. Bazı kas gruplarında diğer kaslara göre daha fazla güç kaybı oluşabilir. Bu durum olağandır.

Kas gücündeki azalma stabil bir durum değildir. Miyasteniye bağlı kas güçsüzlüğü kasların kullanımı arttıkça artar. Hasta kaslarını dinlendirdiğinde semptomların da azaldığı gözlemlenir.

Miyasteni hastalığının zamanında tedavi edilmesi önem taşımaktadır. Çünkü hastalık tedavi edilmediğinde belirtiler de ilerleyecek; hastanın şikayetleri artarak günlük yaşamını olumsuz etkileyecektir.

Miyasteni belirtileri nelerdir?

Myastenia gravis yani miyasteninin en tipik semptomu kas güçsüzlüğüdür. Bu durum en çok hastanın konuşma, yutkunma ve çiğneme işlevlerini, göz ve göz kapaklarının hareketini ve yüz ifadelerini etkilemektedir. Kimi hastalarda bacak ve boyun kaslarında da işlevsel problemler baş gösterebilmektedir. Miyasteni belirtileri başlangıç evresinden sonraki birkaç yıl içinde en şiddetli seviyesine ulaşmaktadır.

Miyasteni hastalığının en yaygın belirtileri şu şekilde sıralanır:

Kaslarda zayıflık, güçsüzlük

Kas hareketlerinin kısıtlanması

Yutkunma, konuşma ve çiğnemede zorlanma

Görmede bulanıklık

Göz kapağı düşüklüğü

Nefes zorluğu

Yüz ifadelerini kontrol etmede güçlük

Miyasteni Hastalığının Tanı ve Tedavisi

Miyasteni hastalığında öncelikle doktor hastanın öyküsünü dinler, tıbbi geçmişini inceler ve fizik muayene gerçekleştirir. Hastanın şikayetlerine göre kesin tanı için hastanın kas gücü, hareketleri ve refleksleri incelenir. Tanı sürecinde hastadan EMG (elektromyografi) istenebilir. Bu yöntemle kasların tepkileri detaylı olarak analiz edilir. Ayrıca MR (Manyetik Rezonans) ve BT (Bilgisayarlı Tomografi) taramalarından da faydalanılabilir.

Miyasteni tanısı konulduktan sonra tedavi hastaya özel olarak planlanır. Miyasteni tedavisinde kaslardaki zayıflamanın seviyesi, türü, hastanın tıbbi öyküsü ve genel sağlık durumu, yaşı gibi etkenler belirleyici rol oynamaktadır.

Miyasteni tedavi edilmediğinde hastanın yaşam kalitesini son derece olumsuz etkileyebilen bir hastalıktır. Hastalığın ortaya çıkarttığı belirtilerin kontrol altına alınabilmesi için çok çeşitli tedavi yöntemleri bulunmaktadır.

Miyasteni tedavi yöntemleri şöyledir:

– Antikolinesteraz veya immünsüpresif ilaç tedavisi

– Kan dolaşımını temizlemeye yönelik Terapötik plazma değişimi (plazmaferez) tedavisi ve intravenöz immün globulin [IVIG] tedavisi

– Timektomi ameliyatı

Miyasteni tedavisinde hastaya en uygun yöntemin belirlenmesi başarılı sonuç alınabilmesinde de en önemli kriterdir. Bu bakımdan miyasteni alanında uzmanı bir doktora başvurulması önerilmektedir.