Menopoz, biz kadınların yaşamının önemli bir dönemi. Son yıllarda yaşam süremiz uzadıkça, menopozda geçen zamanımız uzuyor aslında. Çoğu kadın, bu dönemde ateş basmaları dışında başına neler geleceğinin farkında değil.           Her kız bebek anne karnındayken oluşan belli sayıda yumurtaları ile dünyaya gelir, buna  yumurta rezervi diyoruz. Çocuklukta  bile yumurta rezervimiz azalmaya başlar. İlk adetten sonra yumurtlamalar  başladığında, her ay 1 yumurta geliştirebilmek için yaklaşık 30-50 yumurta harcarız. Polikistik over, Endometrioz, FMF, Romatizmal hastalıklar gibi inflamatuar  bir hastalığımız varsa, yumurta kaybımız çok daha fazla olur ve hızla  yumurta rezervimizi tüketiriz.            Menopoz olabilmesi için yumurta rezervimizin bitmesi gerekir. Son adet görülür ve üzerinden 6-8 ay geçer ve adet olmaz ise buna menopoz deriz.  Menopozdan 5-7 yıl öncesinde değişiklikler başlar, adet düzensizlikleri (geç veya erken adetler), sık tekrarlayan yumurtalık kistleri, kilo alma vb. Menopoz öncesi bu dönem (premenopozal dönem) iyi yönetilirse menopoz sonrası yaşam kalitemiz çok daha iyi olacaktır.                   MENOPOZDA HORMON TEDAVİSİ OLMALI MI?             WHI adlı çok uluslu çalışma ile östrojen hormonunun kadınları meme kanseri yaptığı ilan edildi ve yaklaşık 25 yıldır neredeyse  tüm dünyada menopoz sonrası hormon tedavisi yapmaktan korkar olduk. Geçen bu sürede hormon vermesek de, kadınların meme kanseri olmasını önleyemedik. Ancak kalp krizi, kemik erimesi, obesitenin komplikasyonları, psikiyatrik bozukluklar nedeniyle kayıplar da çok arttı. Yıllardır tüm Avrupa’da doğala eşdeğer (bioeşdeğer) hormon tedavisi kullanılıyor ve bu tedavinin meme kanserini arttırmadığını iddia eden birçok çalışma var.             2018de FTA(Foksiyonel Tıp Akademisi) ve Op. Dr: Mustafa Atasoy ile tanıştım, FTA eğitimi aldım. Hormon replasman tedavisi (HRT)’ne olan inancım desteklendi. FTA bakış açısıyla, doğru beslenme, doğru ve doğal hormon desteği ile pre ve postmenopozal dönemi çok daha iyi yönetmek mümkün. Bioeşdeğer hormon replasman tedavisi kullanmak, hem yaşam süremizi uzatır hem de yaşam kalitemizi iyileştirir. Bütün bunların ışığında ben hem kendime hem de hastalarıma HRT uyguluyorum.