Lenf Nodları değerlendirme Öncelikle belirtmekte fayda görüyorum ki ultrason (US) defalarca tekrar edilebilen ve hastaya-çevreye zararı olmayan bir görüntüleme yöntemidir. Lenf nodlarını değerlendirmede özellikle boyun, koltuk altı veya kasık bölgelerinde yerleşmişlerse (US) çok önemli bilgiler vermektedir. Batın (karın bölgesi) içinde kalan lenf nodlarını da US ile değerlendirmek mümkündür. Ultrasonda lenf nodlarını değerlendirirken öncelikle büyüme şekline bakarız uzun ince -mekik gibi büyüyen lenf nodlarının birçoğu reaktif dediğimiz daha çok mikropların varlığına bağlıdır. Lenf nodlarını vücudun karakolları gibi hayal edebiliriz. Vücuda giren mikropları yakalayıp, hapseden ve sonrasında da yok eden 😊). Bu süreç ister istemez lenf nodlarının boyunu büyütecektir. Önemli olan bu iyi huylu diyebileceğimiz (reaktif lenf nodu) lenf nodlarının radyolog tarafından ayırt edilebilmesidir. Lenf nodunun çok büyük olması kötü huylu olduğunu göstermez. Burada önemli olan şekildir. Yani uzun ekseni ile kısa ekseni arasındaki oran 1 olduğu zaman (yusyuvarlak) lenf nodlarının kötü huylu olabileceği düşünülür. Burada devreye giren başka şekilsel değişiklikler olmakla beraber en mühimi nasıl kanlandığını göstermektir. Her bir lenf noduna normalde hilus adını verdiğimiz bir kapıdan damarlar girer. Kötü huylu lenf nodlarında ise damarlar kapı yerine başka başka noktalardan (pencere, mutfak kapısı😊) lenf nodu içerisine girer. Bu damarları da Doppler yöntemi ile gösteririz. Radyoloji uzmanının daha önce ne kadar çok ve çeşitli vaka gördüğü ile işlemin sağlıklı yapılabilmesi adına hastasına ne kadar zaman ayırabildiği US verimliliğini etkiler.