Anksiyete ya da kaygı terimlerini günlük yaşantımızda özellikle son zamanlarda sıklıkla duymaktayız. Bizim yaşamsal duygularımızdan biri olan kaygı yönetilemediğinde karşımıza günlük rutinlerimizi bozacak bir durum olarak çıkmaktadır. Kaygı genel bir bakış açısıyla, bireyin içsel ya da dışsal bir uyaranla karşılaştığında yaşadığı bedensel, zihinsel ve duygusal tepkiler bütünüdür. Yani karşılaşılan olaya karşı yoğun endişe, korku veya panik yaşayarak durumu engellemekte güçlük çekmesi ya da engelleyememesidir. Kaygı birçok şekilde ve türde karşımıza çıkmaktadır. Panik bozukluk, sosyal kaygı bozukluğu, yaygın kaygı bozukluğu, sınav kaygısı, ayrılma kaygısı, fobiler , okb ve daha birçok türü bulunmaktadır.  Anksiyete ya da kaygı bozukluğu ile karşılaştığımızda ; uyku ve yeme düzensizlikleri, dikkat ve konsantrasyon sorunları, öfke kontrolünde güçlük çekme ve gergin ruh halleri , odaklanma da güçlük ya da fizyolojik olarak mide ve baş ağrıları yaşayabilmekteyiz. Çocuklarda kaygı ve korku karşımıza; tırnak yeme, öfke , dikkat- konsantrasyon ve odaklanma problemleri, alınganlık ve kolay ağlama, baş ağrısı, mide bulantısı , diş gıcırdatma, tahammülsüzlük, kızarma ve kalp  çarpıntısı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durumlarla karşılaşılması halinde uzman desteği almanızı önermekteyim.